Ahilik olsaydı damlar pabuçtan görülmezdi

Ahilik kavramının temelini oluşturan esaslı husus; "Ahlak" kavramıdır.

Yani hani artık kitaplarda ve nasihatlerde kalan ama bir türlü uygulanmasını görmediğimiz "Ahlak" var ya işte o.

Bu yıl ki, "Ahilik Haftası"nı geçtik. Her sene kutlama haftası niye değişiyor anlamam ama 37. Ahilik Haftası, "16-22 Eylül 2024" olarak belirlenmiş.

Ahilik kurumu, Osmanlı Devletini yedi yüz yıl ayakta tutan; "insan olma ve insan kalma" sisteminin adıdır. Bugüne sadece benim de yaptığım gibi lafı kalmıştır.

Eğer Ahilik sistemi işler halde olsaydı, ülkemiz genelinde her türden ne kadar bina varsa hepsinin üzeri, "dama atılmış pabuçlardan" görülmez ve çatılar tamir edilemezdi.

Yüz binlerce işletme, mağaza, dükkân v.s. kapanırdı. Kapananların sahipleri ve çalışanlarının çoğu sokağa çıkamaz, insanların yüzlerine bakamaz olurlardı.

Bu hususu uzatmaya gerek yok ama şunu soralım:

-Ülkemiz genelinde araştırma yapıp; çarşıda, pazarda, diğer tüm alışverişlerde aldatılmayan kaç kişi bulabiliriz acaba Geçelim.

..

Efendim, Ahilik felsefesinin sözü kısa, vazifesi büyüktür. Ahilik kuralları en küçük esnafımızdan holdinglere kadar her işin her safhasında 'önce insan' der.

İnsana sadece yapacağı işin muhtevası için bakmaz, hayatının bütününe bakar.
Ahilik felsefesinin olmazsa olmaz ilkesi, 'Ahlaklı olma' şartıdır. Ahlak yoksa gerisi hırsızlık, gasp, soygundur ve her türlü melanettir.

Ahilerin ve ahi ocaklarına üye olan işveren ve çalışanlarda aranan diğer şartlar ise; 'kardeşliği, paylaşmayı, dayanışmayı, sevgiyi, adaleti' bilip bilmediği ve uygulayıp uygulamadığıdır.

Birkaç örnek hatırlatarak hiç olmazsa geçmişi yâd edelim.

..

-İyi huylu ve güzel ahlâklı olmak ahiliğin temelidir. Bu temel sarsılırsa, hiçbir işte başarı ve bereket beklenmez.

-Haramın özü olan geçimsizlik, kavga, tartışma, şikâyet ve bugün olduğu gibi ortalık