Afetlerden medet umanlar

Afetlerden medet umanlar

Hüseyin Öztürk

"Bize bir insan mektebi lazım!

Bir mektep ki bizi kendi ruhumuza kavuştursun; her hareketimizin ahlaki değer olduğunu tanıtsın, hayâya hayran gönüller, insanlığı seven temiz yürekler yetiştirsin; vicdanlarımıza her an Allah'ın huzurunda yaşamayı öğretsin". Nurettin Topçu.

Kartalkaya'daki otelde yüzlerce insan can korkusuyla, ölüm korkusuyla yaşadı ve 78 insanımız vefat etti.

Onlarca yaralı varken, hemen yanı başındaki otelde kalanlar, rahat rahat kayak yapabildiler. Dünkü yazıda belirtildiği gibi son sürat "insafsızlaşıyoruz".

Rahmetli Nurettin Topçu'nun mükemmel tespitiyle; "Bize bir insan mektebi lazım".

Bencillik, kibir, hırs, tamah, şirk, inkâr almış yürüyor ve bu Cehennemi hasletler, insan hakkı ve hukuku olarak kabul ediliyor. Bu nasıl bir insanlıktır

Daha 30-40 yıl öncesine kadar bir köyde, kasabada, büyük şehirlerdeki mahallelerde birisi ölünce üç gün radyo dinlenmez, televizyon açılmaz, sokakta kahkaha atılmaz, eğlence düzenlenmez, düğünler yapılmaz ertelenirdi.

Cenaze evlerine üç gün boyunca yemek gitmez, komşular çeşit çeşit yemekler götürür bir de yemelerini içmelerini sağlarlardı.

Cenaze sahipleri de açıktan yemek yemez, hususi bir oda belirlenir, orada yemeklerini yerler, başsağlığına gelenler de bir şey yiyip içmezlerdi.

Cenaze evine dışarıdan gelen misafirler varsa, derhâl mahalledeki komşular tarafından evlere alınır ve misafir edilirdi.

Bunlar masal değil. Bugün hâlâ yine Anadolu'muzun bozulmamış illerinde, ilçelerinde ve köylerinde bu medeniyetimiz yaşamaktadır.

Burada sadece Kartalkaya'da kayak yapmaya devam edenler değil, medyaya baktığımızda da büyük rezaletler işlenmektedir.

Sahte yanmalar, sahte yakınmalar, sahte gözyaşları, sahte duygular. Ana akım denilen medyanın hangisinde zerre program değişikliği yapıldı Siyah kurdeleden başka!

İnternet sitelerindeki haberlerin ve yazıların arasına konulan rezil, rüsvay reklamların hangisi kaldırıldı. Paraya tapan yayıncıların kılı kıpırdadı mı