İttihatçı geleneği

Malumunuz; Siyaset, bir toplumunülkenin yönetimini ele geçirmek için yapılır. Böyle olunca, yönetime talip olan siyasetçisiyasi partiler yönetime geldiklerinde ülkeyi nasıl yöneteceklerini ülke insanına ne kazandıracaklarını ve neden koruyacaklarını anlatarak destek isterler, oy talep ederler. Mesela, bugünlerde başkanlık seçimi sürecini yaşayan Fransa'da adaylar başkan olduklarında Müslümanlara ne tür ve nasıl eziyet edeceklerini anlatıyorlar. Ancak günümüz Türkiye'sinde muhalefet (bütün partiler dahil) böyle yapmıyor. Bütün söyledikleri iktidarın yanlış yaptığı. Bazen, yanlışladığı şeye karşın kendilerinin ne yapacaklarına dair saçma, komik, yersiz, mesnetsiz şeyler söylenmesine rağmen yanlışın yerine ne ikame edileceğine dair doğru dürüst bir şey sadır olmuyor bu zevattan. Aslına bakarsanız bu durum Türkiye toplumunun yabancı olduğu bir durum değil. Tıpkı 'darbe geleneği' gibi, sadece yıkmak üzerine siyaset yapmak Türkiye'de bir kısım siyasetçiler için gelenek haline gelmiş bir durumda. Hatırlayın; bilhassa kuruluşunda, İttihad Terakki her türden, her görüşten insanı bünyesine katmıştı; koyu dindar, Pantürkizm idealinde insanlar, liberaller, pozitivistler, sekülerler v.s. toplumda ne kadar çeşitlilik varsa o kadar... Peki ittihatçılar yönetime geldikten sonra ne oldu. Çocukça, basit, öykünmeci ve hatta sanki devlet ve millet düşmanıymış gibi yönetimleri nedeniyle koskoca imparatorluk (pörsümüş ve yıkılmış emareleri gösterse de bir şekilde varlığını sürdürüyordu) birkaç yıl içinde dağıldı, parçalandı gitti, tarihten silindi. Çünkü kendilerini ittihatçı diye tesmiye eden bu grup 'sadece yıkmak düsturu ile bir araya gelmişti.' Gelecek tasarrufları yoktu, siyasetin pratik işleyişine dair bilgileri kıttı, siyasi programları sadece kağıt üzerinde yaldızlı sözlerden ibaretti. Devlet yönetimine dair bilgileri kıttı, vefasızdılar, vasıfsızdılar, vaazsızdılar, vecibeleri yoktu, vaatsizdiler, vadesizdiler, vafık ve vafi değildiler, vahimdiler, vahşidiler, vakarsızdılar, vakfe sahibi değildiler, vakıfsızdılar, vakitsizdiler, vakur değildiler, vali değildiler, vandaldılar, varaksızdılar, varid olandan habersizdiler, varis değildiler-miras bırakamadılar, vasi değildiler, vasiyet bırakamadılar, vassal değildiler, vayvaycıydılar,