'Atatürk'ün kurduğu Türkiye Komünist Partisi ve sonrası'ndan

Tam da bu günlerde dikkate değer umuduyla "-Sizi rahatsız ediyoruz, fakat mühim bir mesele için arkadaşlar namına geldik. Yeşil Ordu Cemiyeti namına... "Ricamız aramıza katılmanızdır. "Onlar yanından ayrıldıktan sonra kalktım Meclis'e gittim. Paşa yerinde yoktu. Belki o da bilir diye Meclis başkatibi Recep Beyi (Peker) ararken Doktor Adnan (Adıvar) beyle karşılaştım. Kendisine meseleyi anlatmaya başladım. Daha sözümü bitirmeden -Tabii, tabii... dedi, gireceksin... Paşa'nın haberi var." 1 Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra Osmanlı İmparatorluğu parçalanmış, Türklere de Anadolu'nun küçük bir toprak parçası kalmış. Ne var ki EmperyalistGalip devletleri bu da tatmin etmemiş. Yunanlıları hem moral olarak gaza getirip hem silahla donatarak kalan kısmını yutmak üzere Anadolu'ya çıkarmış. İşgale ve emperyalizme direnen Kuvayi Milliyecilerin elinde silah olmadığı gibi, bir yerlerden silah temin etmeleri de mümkün görülmemekteydi. Zaten silah üreten ülkelerin neredeyse tamamı Yunanlıların arkasında hizalanmışlardı. Geriye bir tek Rusya kalmış; Üstelikte 17 Ekim 1918'de kanlı ve kızıl bir ihtilalle iktidara gelen BolşevikKomünist Rusya. RUSLARDAN NE İSTİYORDUK "Dörtte üçü Alman, dörtte biri Osmanlı mavzeri olmak üzere 200.000 tüfek, beş milyon fişek, kudretli cebel ve on buçukluk obüs olmak 250-300 top, kudretli cebel için dörtte üçü şarapnel ve dörtte biri tane ve obüsler için yarı yarıya tane ve şarapnel olarak 75 bin mermi ve top başına hiç olmazsa 1000 mermi, her birine 15000 fişek hesabı ile ve yedek parçalarla 500 mitralyöz, 200 sahra telefonu ve kafi miktarda kablo iki yüz ila beş yüz kilometre muharebe edebilecek 5 telsiz istasyonu, 200 uçak, 100 kamyon ve otobüs, 40 binek otomobili, 3 kolordu ihtiyacını karşılayabilecek topçu koşum takımları, 100,000 asker için elbise, teçhizat ile 50.000 kaputluk kumaş, fişek imalathaneleri, Eskişehir fabrikasını büyütmek için mütehassıslar, demiryolu rayı, Erzurum'da tüfek fabrikası, Ermenistan yolu açılıncaya kadar Novroscski'den ayda 600.000 kilo yani beş bin put benzin ve nakliyatı süratlendirmek için deniz motörleri." 2 PEKİ ONLAR BİZDEN NE İSTİYORDU "İngilizler nasıl dahili propaganda ile memleketimizi kısmen ellerine geçirmişler ve geçirmek istiyorlarsa, Ruslar da her şeyden evvel dahili sademelerle memleketimizi ellerine geçirmek istiyorlar. Gerek garba ve gerek şarka karşı biz dahilden yıkılmağa mani olarak, Yunan taarruzunu herhangi bir hatta tevkife muvaffak olabilirsek davamızı halledecek istiklal kararı bulacağımız muhakkaktır. İzahatımdan anlaşılmıştır ki; kayıtsız şartsız Rus tabiiyeti demek olan dahilden Komünizm teşkilatı, gaye itibariyle tamamen bizim aleyhimizedir. Gizli Komünist Teşkilatını her surette tevkif ve teb'it etmek mecburiyetindeyiz. Mecliste son defa meydana çıkan Halk zümresi bizim tanıdığımız arkadaşlardır. Bunlar memlekette bir içtimai (Sosyal) inkılabın kısmen olsun lüzumuna kani olanlardır. Bu teşebbüsün tehlikelerini ihata edememektedirler. Hükümetten ayrı bir zümre yapmaktan vaz geçirmek istedik, mümkün olmadı. Fakat şimdi, halkçılık programı altında hükümetçe bir program kabul ettik. Halk zümresi kendiliğinden dağılmış gibidir. Hacı Şükrü Bey gibi birçok arkadaşlar gizli bir surette başladıkları Yeşil Ordu teşkilatı ile oynadılar. Bunu durdurmalarını kendilerine ihtar ettim. Kendi arzularını kolaylıkla terviç ettirmek isteyen birtakım kimseler hilekarca hareketle Komünizm ve saire teşkilatına taraftar olduğumu daima neşrediyorlar. Fakat yanlıştır. Vaziyetim arz ettiğim gibi, Şark ve Garp ile muayyen bir neticeye varmadan inkılaplardan içtinap etmek ve bil münasebe Mustafa Suphi Yoldaşa da yazdığım veçhile, ne yapılacak ise hükümet vasıtası ile yapmaktır. Bittabi Komünist ve Bolşevizm'e alenen aleyhtarlığı muvafık görmem. (Mustafa Kemal Paşa'nın 1920 yılının Eylül ayında Garp Cepheleri Kumandanı Ali Fuat Cebesoy'a