Nefretleri kendilerini boğacak!..

7 Ekim'de başlayan İsrail-Hamas çatışmalarında ilk günden bu yana Gazze'ye gece gündüz, çoluk çocuk demeden ölüm yağdıran ancak hiçbir askerî hedefe ulaşamayan İsrail'de Natanyahu hükûmetine karşı hareket büyürken, katliamlar Batılı hükûmetlerle toplumlarını da karşı karşıya getirdi.

Kendi içindeki muhalefeti bastırma derdine düşen Netanyahu'yu ilk günden itibaren destekleyen İngiltere, Almanya ve Fransa'dan "sürdürülebilir ateşkes çağrıları" geliyor.

İngiltere Dışişleri Bakanı David Cameron ve Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, yazdıkları ortak makalede çok fazla sivilin öldürüldüğünü belirterek, "Amacımız sadece bugün çatışmaların sona ermesi olamaz. Günler, yıllar, nesiller boyu sürecek bir barış olmalı" dedi.

Bu geri dönüş için muhtemelen arka planda İsrail ile bir mutabakat yaptıkları anlaşılıyor.

Ardından ateşkes çağrısı bu defa "İsrail rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak için insani bir duraklama veya ek bir yardıma hazır. Burada sorumluluk tamamen Hamas'ın liderlerine ait" diyen İsrail Devlet Başkanı Isaac Herzog'tan geldi.

Herzog'un gerekçe olarak "Rehinelerin serbest bırakılmasını..." öne sürmesi ise İsrail'in içine düştüğü çıkmazı örtbas etmekten ibaret. Asıl sebep Herzog'un hem Netanyahu hem de ordu diye yanında gezdirdiği çapulcu sürüsünden umudunu kesmiş olmasıdır.

İsrailli esirlerin ailelerinin "acilen" esir takası anlaşması için baskı yaptıkları Netanyahu ise "Savaşı sonuna kadar sürdürüyoruz. Hamas ortadan kalkana, zafere ulaşana kadar devam edecek. Duracağımızı düşünenler gerçeklikten kopmuş durumda" diyerek akıbetini geciktirme peşinde.

Gazze'de savaş 2 buçuk ayını doldururken bölgedeki kayıpları günden güne artan İsrail ordusu adına savaşan, çifte vatandaşlığa sahip 21 bin 891 "çifte pasaportlu Yahudi" olduğu ortaya çıktı. Bu desteğe rağmen Netanyahu'nun çapulcu sürüsü Gazze merkezine hayal ettikleri saldırı planlarını uygulamak için umut vermiyor.

Herzog'un açıklamasına karşı çok net ve kararlı duran Hamas, "İsrail saldırıları altında rehine takası yapmayı reddediyoruz. Ancak saldırıları durdurmak için her türlü girişime açığız. Siyonist saldırganlığa kesin olarak son verilmediği sürece müzakere olmayacak" dedi.

"Filistinlisiz Filistin" hayaliyle dünya tarihinin en vahşi soykırımını yürüten İsrail, içeriden ve dışarıdan giderek büyüyen sorunlar tarafından kuşatılıyor.