Her yerde kan var!..

İsrail'in okullar, camiler, hastaneler, mülteci kampları, insana gölge yapan her mekânı hedefe alan saldırılarında sivil halka yaptığı soykırıma tepkiler sınır tanımadan yayılıyor. İsrail'in saldırılarında ölenlerin sayısının bu satırları yazarken 10 bin 812 olduğu açıklandı. Açıklamada, hayatını kaybedenlerin 4 bin 412'sinin çocuk, 2 bin 918'inin kadın olduğu belirtildi.

Dünya soykırımcı İsrail'e karşı ayaklandı.

İsrail vahşetini görmezden gelen Batılı liderler destek vermekten geri durmasalar da kendi toplumlarından İsrail ve suç ortaklarına karşı tepkiler giderek yükseliyor.

Filistin yanlısı protestoları yasaklayan, Fransa gibi ülkelerde bile insanlar Filistin'e destek İsrail'i protesto için sokaklara dökülüyor.

İsrail'e tepki göstermek için göstericiler Brezilya'nın Rio de Janeiro şehri Copacabana plajlarından birini bebek cesedi maketleriyle kaplarken uzak bir kuzey ülkesinde Norveçli protestocular kefen giydi.

ABD'de ise başkent Washington'daki Kongre binasının merdivenlerinde toplanan bir grup Amerikalı aktivist, ellerinde taşıdıkları Filistin bayrakları ve sembolik bebek tabutlarıyla İsrail'in sivillere yönelik saldırılarını ve ABD'nin İsrail'e verdiği desteği protesto etti.

Protestoların Biden'ın ikametine kadar sarkması şaşırtıcı olmaz.

Filistin'de ayakta kalan son nefesler hayata tutunmak için mücadele verirken utancından BM İnsan Hakları Komisyonu Direktörlüğü görevinden istifa eden Craig Mokhiber yazdığı mektubunda Gazze'de insanlığa karşı işlenen suçun İsrail tarafından tek başına işlenmediğini ve "İsrail'in eylemlerine göz yuman, onu engellemek şöyle dursun destekleyen devletlerin de bu suçun ortağı olduğunu" vurguluyor.

Kandan besleniyorlar ve ödeyecekleri bedel her geçen gün daha ağırlaşıyor.

Alman Der Spiegel dergisi "Gazze'deki savaş, Batı egemenliğindeki dünya düzeninin tabutuna çakılan son çivi oldu" diye ikaz etse de ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken "Gazze'de ateşkes uygulamasının Hamas'ın geri toplanmasına yol açacağını" belirterek ateşkese karşı çıkıyor!..

Şaşırtıcı olan, Batı ülkelerinde geniş halk kitlelerinde ayaklanmalar yaşanırken Blinken'in "Katliama devam!.." anlamına gelen bu ifadeleri Amman'da; Ürdün, Mısır, Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Filistin Kurtuluş Örgütü Genel Sekreteri ile yaptığı toplantı ortamında söylüyor olması...

İslâm ülkelerinin sözde yöneticileri bu cinayet ortaklığının neresinde duruyor

Bu sükût; BM Genel Kurulunda sürekli ateşkes talebinin 6. defa reddedilmesinin önünü açarken cinayet iştihası kabaran İsrail, Gazze Şeridi'ni ikiye ayırdıklarını ve kuzeyin tamamen kuşatıldığını açıkladı.

Hedefleri; "Gazze'nin kuzeyini çatışmaya boğup Filistin halkını güneye doğru sürmek. Gazzeliler Mısır sınırında yığılınca ABD, Mısır'a baskı yaparak burada toplanan göçmenler uluslararası bir sözde yardım(!) ve nakliyat operasyonu ile Sina Çölü'ne sürülecek..."