Hikmet Genç

Akşam

"Conkbayırı"mı, yoksa "Fon'bayırı" mı.., ulan!

Bir parti düşünün; seçim tarihi belliyken 1-1,5 yıl boyunca "aday kim olacak" tartışması yaşanıyor. Parti seçimi kaybediyor, hemen sonra da tekrar 'aday' tartışmaları başlıyor!.. Ve ortada seçim yokken tarih belli değilken kimse sormazken adayını tespit ediyor!Tabii ki herkes biliyor... Gelmekte olduğunu haber aldıkları "İBB'ye yönelik yolsuzluk ir

CHP göz göre göre dipsiz kuyuya!..

Özel ve ekibi yolsuzluktan tutuklu Eko'nun ardını kurtarma uğruna CHP'yi yakmaya razı. "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber, ya seve seve, ya da tek tek..!" her ne ise 'kamikaze' dalışı yapıyorlar.Özel iyice zıvanadan çıktı. Yine savcıyı tehdit etti. Yine "alnını karışlarım" dedi. "Alnını karışlarım, tepemin tasını arttırma, kapına fotoğraf asar

Anket ve makas!

Önce bir hatırlayalım.Ortada seçim yokken, seçimle ilgili hiçbir tarih belli değilken Eko'yu cumhurbaşkanı adayı ilan ettiler.Cumhuriyet tarihimizin en büyük yolsuzluk davasının gelmekte olduğunu biliyorlardı ve güya Eko'nun ardını sağlama alacaklardı! O yüzden CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Eko'dur dediler. Evet saçmalık, hokkabazlık ama yaptılar bun

Yok ulan böyle kepazelik!..

Eğreti başkan Özgür Özel; "Oy vermeyen seçmene 'bidon kafa' diyen zihniyet yanlıştı. Kutuplaşma ortamından beslenenler var!" diyerek İbn-i Bidonî hazretlerine çok pis dalmıştı.İbn-i Bidoni'nin Özel'e cevabı sert olmuştu;"Sana bu iftiranı yedireceğim. Attığın iftirayı (gözlüğünü çıkardın ama) gözüne sokacağım!..""Yedirecekti", "gözüne sokacaktı!" am

Yere 'puf' bile koysan, 'Tan' oturur lan!

Vakti zamanında CHP'nin "dış politikadan" anlayan en etkin ismiydi Ünal Çeviköz.Vekildi ve CHP'de; "Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanlığı" yaptı.Dış politikaya dair akıllarda kalan en önemli tespiti şuydu;"Mavi Vatan diye 200 mile kadar uzanan alanı da kendi egemenlik alanınız olarak görürseniz, o zaman biraz saldırgan ve yayılmacı

CHP'nin yeni cumhurbaşkanı adayı kim!

Eğer resmen adaylığım engellenirse başka bir adayı desteklemeye hazırım" diyor Eko..."Başka aday" şart tabii. Diplomanın çakma olması aday olmana "resmen" engel zaten.Bir de şu var. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yolsuzluk suçlaması sebebiyle tutuklusun. Ve o davada "suç örgütü lideri" suçlamasıyla tutuklusun... İşin zor hani!Ne diyelim, gü

Kayın mı, meşe mi, traktör mü, Kapki mi!

"Her çiftçiye bedava traktör!.." vaadini hatırlatmışlardı kendisine, "hakikaten verecek miydiniz" diye sormuşlardı Özgür Özel'e.Şöyle cevaplamıştı; "O öyle değil, 'çarpıcı olsun' diye 'her çiftçiye bedava traktör' dedik! 'Çarpıcı olsun' diye herifler sürekli sallıyor!***Yine Özgür Özel; "(SGK'ya) en borçlu ilk 5 belediye, 5'i de AK Parti'den aldığı

Kaç CHP'li belediyede yolsuzluk yok!

Eko'nun da içinde bulunduğu "suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek", "ihaleye fesat karıştırmak" suçlarından İBB'ye yönelik soruşturma kapsamında dün 9. dalga operasyon haberine uyandık. (Biz de işi otomatiğe bağladık. Ne güzel iş. Standa

Ne kadar kamera, o kadar bant!..

İBB yolsuzluk davasının kaçıncı operasyonu bilemiyorum ama dün sabah, '14 kişi hakkında gözaltı kararı' haberiyle başlamıştık güne...Pardon ya, eksik söyledik. Sadece İBB değil. Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik 'rüşvet' soruşturmasının 4'üncü dalgası da dündü!..Antalya yolsuzluk soruşturmasında 17 şüpheli gözaltına alındı. 195 milyon TL'lik

'Bidon'a 'büdön' mü derler!..

Şimdiki nesil bilmez. (Yaş ilerledikçe bunu söylemek de hiç hoş olmuyor ama..,)Eskiden evlerde beyaz plastik su bidonları vardı. İki yanda taşıma kulpu, alt tarafında pirinç bir kelebek musluğu olan bidonlar. Su depolamak için her eve lazımdı. Çünkü sular belli saatlerde gelirdi. Suların bazen tüm gün akmadığı da olurdu. Banyo küvetini dolduranlar