Önce şunu hatırlayalım. DEAŞ başta ABD olmak üzere uluslararası istihbarat örgütlerinin kullanışlı aparatı olarak kurulmuş bir terör örgütüdür.
Oyun çok açık ve net bir şekilde oynandı. Terör örgütü DEAŞ 1 gün içinde neredeyse hiçbir direnişle karşılaşmadan Musul'u ele geçirdi. On binlerce Irak askeri teçhizatlarını tanklarını toplarını bırakıp Musul'u terk etti. Ardından çok kısa süre içinde DEAŞ Irak ve Suriye topraklarında çok geniş bir alanı işgal etti.
Tüm dünya mal gibi izledi. "Hangi ara çıktı bu örgüt" diye soran olmadı.
Böylece n'oldu
Kendi kurduğu terör örgütü DEAŞ'a karşı mücadele etme teranesiyle terör örgütü PKK/YPG'ye binlerce TIR silah verdi ABD. Hatta eğitti. Böylece YPG Irak ve Suriye'de geniş alanları işgal etti.
Özet olarak DEAŞ'a karşı savaştığı palavrasını öne sürerek YPG/PKK'yı meşrulaştırmaya çalıştı.
DEAŞ-PKK/YPG tahterevallisini ABD kurdu.
Türkiye bir PKK, bir DEAŞ terör saldırısına maruz kaldı. Siyaseti dizayn etmeye çalıştılar.
Bölge istikrarsızlaştırıldı, Suriye insansızlaştırıldı.
Zalim Baas rejiminin ömrü uzadı. İran bölgede etkinleştirildi.
Suriye ve Irak'taki askeri operasyonlarımızla terör örgütü DEAŞ'a karşı gerçek manada "içeride ve dışarıda" mücadele eden bizdik.
Çok bedel ödedik, emperyalistlerin tezgahını bozduk.
Sonra her şey hızlıca değişti. Terör örgütü DEAŞ bir iki yıl içerisinde bölgeden çekildi. Suriye ve Irak'ta işgal ettiği toprakları PKK/YPG'ye teslim etti. Üyelerinin bir bölümü SDG'ye katıldı.

3