Anket

Anketler, anketler, anketler... Medya yeniden anketler üzerinden laf köpürtmeye başladı. Tamam! Siyasi partilerin anketleri ciddiye almasını anlarım. Masaya koyup üzerine politika üretecek bir veri tabanı gerek. Malum, toplantılarda herkes bildiğini anlatsa yeterdi ama herkes inandığını anlatıyor. Ve Frenklerin "wishful-thinking" dedikleri türde dileklerimizi gerçeklermiş gibi sunmak politikada pek yaygın bir tutumdur. Yani partilere ve kurumlara anket lazım. Ama sokaktaki adama lazım mı Mesela "Türkiye'nin en önemli sorunu nedir" sorusuna "ekonomi" cevabını vermeyecek kaç kişi çıkar Bu yüzden bazen anketler üzerine ciddi ciddi yazılar kaleme alınmasına güler, geçerim. Refahın orta sınıfın en alt katmanlarına kadar yayıldığı dönemlerde böyle bir sorunun çok farklı cevapları olur. Ama geçiyor o günler... Pandemi sonrası dönemde "en önemli sorun" listesine birinci sırada "ekonomi ve hayat pahalılığı" demeyecek ülke, toplum veya kesim kaldı mı Soruya "ekonomi" cevabını verenlerin oranı yüzde 70'miş... Ben az önce mahalle çarşısında esnaf sohbetindeydim; anket yapsaydım daha yüksek çıkardı, eminim. Değer verdiğim bir şirketin anket sonuçlarına göre Türkiye'nin en önemli sorununa "koronavirüs" diyenler dördüncü sırayı almış. Burun bakalım... İnsanlar virüs ve hastalık korkusuyla mı böyle diyorlar, yoksa koronavirüs belası yoluyla başımıza açılan dertlerden, kısıtlama politikalarından ve hayatın kalıcı biçimde "yara"