Evet artık büyüdük. Bizi ağlatacak tek şeyin, elimizden alınan oyuncak olduğu zamanlarda değiliz. Ama hâlâ ihtiyacımız var ona; Annemize ve onun sıcak kucağına. Kollarımızı ona doğru uzattığımızda, başka tek kelime etmeye gerek kalmadan kucağa alındığımız günlerden bugüne ne değişti.. Hâlâ her şartta karşılıksız olarak kabul eden tek liman onun kucağı... Ama - Beş dakika geç kalınca çıngar çıkaran kızlar için gece siz eve dönene kadar dualarla camda bekleyen annelerinizi üzdünüz - Pizzanın son dilimini ağzına tıkıştıran kızlar için, Şam fıstıkları size kalsın diye leblebileri yiyen annelerinizi üzdünüz. - Mesaiye kalsan "Kim bilir ne haltlar yiyor!" diyen kızlar için, "Acaba ne yedi ne yedi bu çocuk" diye üzülen annelerinizi üzdünüz. - Beş dakika tribinizi çekemeyen kızlar için, sizi büyütene kadar neler neler çeken annelerinizi üzdünüz. - Düdüklü tencere görse bomba zannedip kaçacak kızlar için, sırf canınız çekti diye gece yarısı dolma saran, börek açan annelerinizi üzdünüz. - Uğruna dayak yediğiniz sevgiliniz için, baba sopa atarken elinden alan annelerinizi üzdünüz. - Kullandığınız çataldan tiksinen kızlar için çoraplarınızı, pis çamaşırınızı elde çitileyen annelerinizi üzdünüz. - Paran yoksa ben yokum diyen kızlar için "iyi ki varsın kuzuum" diyen annelerinizi üzdünüz. - Omzunuzda ağlayıp iki gün sonra başkalarına gidebilecek kızlar için, her başınız sıkıştığında omzunda, kucağında, dizinde avunduğunuz annelerinizi üzdünüz. - Ayaklarınızı yerden kesen ama sonra popo üstü düşüren kızlar için, ellerinden tutup yürümeye başladığınız annelerinizi üzdünüz. - Yiyip bitiren kızlar için, besleyip büyüten annelerinizi üzdünüz. - Ha bire makyaj tazeleyen kızlar için, ha bire çayınızı tazeleyen annelerinizi üzdünüz. - Limitli, ekstreli ve son kullanma tarihli