Gürcan Bilgiç

Sabah

F.Bahçe'de dönüşüm başladı!

İki takım açısından da kritik maçtı. Fenerbahçe zaten sezon başından beri bıçak sırtında oynuyor her karşılaşmayı. Maç bittiğinde belki de ofansif olarak rekorlar kırmış ama tek golde kalmış bir Fenerbahçe vardı. Onuachu'nun faulden dönen golünün ardından Okay'ın 20'de gördüğü kırmızı kart geldi. Fatih Tekke'nin takımı futbol oynamaya gelmişken, 5-

Zoru kolay edip, zora soktuk!

Zor maçı "şipşak" gollerle elimize aldık ve yönetmeye başladık. İşler kolaylaştı derken, bir gol ardından kırmızı kartla 10 kişi kaldık ve işler yine zora girdi. Yine de kazanmak önemliydi, başardık. Arda Güler'in yönetiminde Hakan ve İsmail'in merkezi sağlam aldığı görüntüde, Kenan-Kerem-Yunus üçlüsünün çabukluğuna bıraktık pozisyonları. Hakkını d

Fenerbahçe'de sadece hoca değişmemiş!

Sadece hoca değişmemişti... Diziliş de, anlayış da farklılaşmış, daha cesaretli, en önemlisi; formanın gerektirdiği anlayış vardı. İlk yarıdaki fırtınanın içinden üç gol çıktı ama kaçanlar da bir o kadar oldu. Düşünün; "müthiş" dediğimiz Kadıköy'deki Kocaeli maçının tamamında 22 kere rakip ceza alanına giren takım, devre bittiğinde 19'daydı. Gözler

Savaştan kaçan general olur mu!

Bir gün önce "Benfica şöyle iyi, böyle fena" diye konuşan Mourinho'nun ruh halini yansıtan Fenerbahçe vardı sahada. Böyle maçların hikâyesinde "kahramanlar" vardır. Bunu ya takım kendi içinden çıkartır ya da teknik adam kurduğu özel planla. Bu belirsiz kişiyi biz önde ve orta sahadan beklerken, Livakovic'ti aslında Fenerbahçe'yi oyunda tutan. İki ö

Herkes mutlu!

Mourinho'nun stratejisini değiştirmeden, farklı oyuncular ile tribünlerin kalbini almaya çalıştığı bir maç izledik. 3-1'i yapana kadar 70'e 30 top hakimiyeti ile oynadılar. Kalecisi hariç tüm oyuncuların kaleyi denediği süreç yaşandı. Ne oldu; pozisyonumuz yok diye şikâyetçi olanlar, "Bu kadar kaçar mı" bölümünde buluştular. İsmail ile tempo bulan

Baştan sona Benfica'nın istediği oldu

Maç öncesi basın toplantılarında teknik direktörleri dinleyenler ve anlayanlar için sürprizler barındıran maç olmadı. İki Portekizli de rakibin ne kadar tehlikeli olduğundan bahsediyordu. İkili seriyi düşündüğünüzde "aman bir tatsızlık çıkmasın" hükmünün, maçın stratejisi olacağını anlamamak imkânsızdı. Kadıköy yine maçı oynadı. Feyenoord karşılaşm

F.Bahçe, Talisca ile büyük balık kaçırdı!

İzmir'deki stat atmosferinin Fenerbahçeli oyuncuların yaşaması muhtemel 'zafer sarhoşluğuna' ilaç olmasını bekliyordum. Feyenoord galibiyeti sonrasında, Benfica eşleşmesi öncesinde takımın aklının karışması seçenekler arasındadır. Ancak sahada çarşambaya konsantre olmuş mücadeleyi yarıda kesmiş, çözümün kendi kendine olacağını zanneden "durgunlar"

Endişe bulutları dağıldı

Feyenoord maçları, Fenerbahçe için sezonun "sırat köprüsü"ydü. İmzaların toplandığı, Eylül'de kongre kararının alındığı, sosyal medyadan linçlerin başladığı, Osimhen transferi sonrasında kimsenin transferleri beğenmediği bir dönemde, üstelik de ilk maç kaybedilmişken, Kadıköy'de muhtemelen sezonu kazandılar. Düşünün; muhalif bir taraftar hesabı, "M

Kadıköy ruhu da geri döndü!

Değişim ile başlamak, taraftarın ve camianın üstündeki "umutsuzluk" bulutlarını dağıtmaları gerekiyordu. Düşüncesine maça gidenlere, "Bitmeden protesto yapmayın" çağrıları vardı. Yani; bitince yapabilirsiniz. Oyun, çaba veya futbolun cilveleri umurunda değil kimsenin... Ya yenip; turu geçecekler, ya da tribünlerin öfkesini yaşayacaklar. Bu baskının

Büyük balık henüz gelmedi

Lazio ile oynanan hazırlık maçı sonrasında Fenerbahçe'nin ana stratejisi belli oldu; takım önde basacak ve rakibe kaleyi göstermeyecek. Lazio gibi bir takımı 0,11 gol beklentisinde tutmak, çok ciddiye alınması gereken bir durum. Sarri taş gibi takım yapmış ve sahaya bir makine çıkarmıştı. Buna karşılık, o mükemmel ön baskısından hata çıkartamadı. T