Bakımevleri 'Ölümevleri' mi oluyor

Sultanbeyli'de özel bir engelli bakım merkezinde kalan otizmli Oğuz Sercan Şevker iddiaya göre yasak olmasına rağmen elma yedirildiği için hayatını kaybetti. Gerçekten o kadar üzücü ki... Düşünsenize, evde ona yetemediğinizi düşündüğünüz ve daha iyi bakılsın, hayatını mutlu geçirsin istediğiniz için çocuğunuzu bakımevine koyuyorsunuz ama cenazesi geliyor. Üstelik Oğuz tek değil! Bundan 3 ay önce Büyükçekmece'deki özel bir bakımevinde otizmli Mehmet Eres, iddiaya göre hastabakıcıların işkencesi sonucu öldü. Ondan 2 yıl önce de bu kez devlet bakımevinde Sinan Gündoğdu bir değil birçok kez bakıcı şiddetine maruz kaldı ve en son kaburgaları kırıldı. Davası hâlâ devam ediyor. Daha adını sayamadığım o kadar çok isim var ki! Bugün tek bir soru var: Bakımevleri "ölümevleri" mi oluyorSAVUNMAYA BAK: ELMAYI KENDİ YEDİDHA'dan Rojda Altıntaş, yasak olmasına rağmen kaldığı bakımevinde elma yedirilen ya da bir şekilde yiyen, çünkü bakımevi otizmli Oğuz'un bahçedeki ağaçtan kendisinin elma koparıp yediğini iddia ediyor, Oğuz Sercan Şevker'in ailesi ile konuştu. 12 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybeden Oğuz'un babası Ahmet Acar, kurum hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirterek, şunları söyledi: "Daha önce de burnu kırılmıştı. Pandemide de ciğerlerinde ödem oluşmuş, yoğun bakıma kaldırmışlar ama hastanede yalnız bırakılmış. 'Eleman yetersizdi' dediler. Çocuğumuza katı gıda yasaktı. Annesi canı meyve isterse püre yapardı. Kurumun çok büyük ihmali var bu işte."Haberin DevamıBURADA EN BÜYÜK SORUN DENETİMSİZLİK VE CEZASIZLIKİstanbul Otizmliler Derneği Başkanı Avukat Sedef Erken, art arda gelen ölüm ve şiddet haberleri karşısında üzgün ve haklı olarak da öfkeli: "14 yıldır bir fiil bu işlerin içindeyim ama bazen bir adım bile yol alamadığımızı düşünüyorum" diyor. Peki, sorun nerede Şöyle cevap veriyor: "En büyük sorun denetimsizlik ve cezasızlık. Devlet, kamusal bir ödev olan engelli bakımını büyük oranda özel işletmelere bırakmış durumda. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı resmi sitesindeki istatistiklere göre bugün sayıları 500 civarında olan bakım merkezlerinde kalan 40 bini aşkın engelli bireyin yüzde 75'i özel bakım merkezlerinde. Bu merkezlerin denetimi ise tamamen kâğıt üstünde. Yani denetim var ama yok. Zira buralara habersiz denetim yapılmıyor, müfettiş gideceği zaman işletmelerin mutlaka haberi oluyor. Oysa oralardan gelen o kadar çok ihbar var ki! Yıllar içinde yüzlerce kez çözüm umudu ile Ankara'ya gittik. Kendi çalışmalarımızı, yurtdışı örneklerini götürdük ama yüzümüze bakan olmadı, yöneticiler kılını kıpırdatmadı. Kamuya ait ya da özel fark etmez bizdeki bakımevi sistemi eskimiş ve tüm gelişmiş ülkelerde terk edilmiş son derece ilkel bir sistem. Engellilerin toplumdan izole edildiği, dört duvar arasına sıkıştırıldığı, insanlık onuruna yakışmayan bir yaşam sürdürülmeye çalışılıyor bakımevlerinde. Oysa gelişmiş pek çok ülkede asistanlı yaşam, grup evleri gibi seçenekler var. Bizde ise hâlâ hiçbirine dair sistemli bir çalışma yok."Haberin DevamıTEK SUÇ BAKICILARIN MI"Cezasızlık kısmına gelince... Bu bakımevlerinde çalışmak için 650 liraya online sertifika alabilir ve asgari ücretle işe başlayabilirsin hemen. Hiçbir uzmanlığı olmadan, bir sertifika ile iş bulan bu kişiler günün sonunda bir zarara sebep olduğunda sadece onlara mı kızıp ceza vereceğiz Hayır. Bunun çözüme bir katkısı yok ki. Aksine bu durum gerçek suçluların gizlenmesi, paçayı kurtarmasına hizmet ediyor. Asıl sorumlular hiçbir şekilde zarar görmüyor. Özetle neresinden tutarsanız lime lime bir durum. Cezasını