100. Yıl Marşı nasıl olmalı

23 Nisan'dan beri Fazıl Say'ın yaptığı 100. Yıl Marşı gündemde. Ben, beğendim. Evet, sözlerine eşlik etmek çok zor ancak 'Ver, ver, ver, ver... Ver elini' gibi yüksek bölümleri dile kolay dolanıyor. Orkestra ise gümbür gümbür... 'Marş böyle olmaz' eleştirilerini anlıyorum ama hakaretamiz sözleri saçma buluyorum. Zira Say'ın millet olarak bize bir marş borcu vardı da ben mi kaçırdım Ayrıca beklerdim ki Cumhuriyet'imizin 100'üncü yılı için sadece bazı besteciler değil kurum, kuruluşlar da harekete geçsin. Yarışmalar düzenlenebilir, otoritelerin değerlendirdiği eserler halka sunulabilirdi mesela. Halk da 100'üncü yıla layık eseri böylelikle kendi seçerdi. Ama bildiğim kadarı ile Çekmeköy Belediyesi'nin düzenlediği '100. Yıl Marşı Yarışmaları' etkinliği dışında böyle bir hazırlık yok! Kendi çabaları ile 'marş'a soyunan sanatçılarımız Erol Evgin, Ataol Behramoğlu ve Soner Arıca ile konuştum.EZBERLENEREK BİR TOPLULUKÇA SÖYLENMEYEN ESERE MARŞ DENMEZ Şair, yazar Ataol Behramoğlu'nun, 2021'de yazdığı şiiri üzerine Düş Gezginleri bir beste yaptı ve 100. yıl marşı böyle ortaya çıktı: "Düş Gezginleri'nden Erhan Doğan'ın önerisi ile içimde zaten kıpırdayan bir arzu daha da güçlendi" diyor Behramoğlu. Fazıl Say'ın marşı, 'Bu, marş değil' denilerek eleştiriliyor. Peki, 'Marş nedir' Yanıtı şu: "Marcher, Fransızca 'yürümek' sözcüğünden türetilmiştir. Müzik türü bakımından, belli bir ritim gözetilerek yazılmış şiir demektir. Ancak her güzel şiire marş denilince marş olmaz. Hachette'in Fransızca sözlüğü 'Bir topluluğun, kortejin adımlarını düzenlemeye yönelik müzik parçası' diyor marş için. Yani belirgin ritmi olmayan, ezberlenerek bir toplulukça söylenemeyen (müzikli-müziksiz fark etmez) esere marş denemez. Marşın konusu da önemlidir. Örneğin bir İtalyan halk türküsünden uyarlanan 'Çav Bella' ritmi, sözleri, konusu, amacı ile topluluklarca söylenen evrensel bir marştır. İstiklal Marşı'mız, Onuncu Yıl Marşı'mız, Harbiye Marşı, Enternasyonal gibi..."Haberin Devamı29 EKİM VURGUSUBehramoğlu ile Cumhuriyet'in 100. yıl hazırlıklarının sessiz geçtiği konusunda hemfikiriz: "Adı marş olsun olmasın senfoniler yazılmalı, şairler sadece marş değil destanlar da yazmalı, resim sergileri açılmalı, filmler yapılmalı, başkaca sanat etkinlikleri gerçekleştirilmeliydi. Fakat gördüğüm kadarı ile sessiziz." Peki, 100. yıl marşını hangi hislerle yazdı Diyor ki: "Büyük korolar ve yüksek sesle söylendiğinde etkisi muazzam. Bunun için çalışmaya devam ediyoruz. Hedef; 29 Ekim'de muhteşem bir sunum gerçekleştirmek. Marşı yazarken ise klasik biçimden uzaklaşmadım. Onuncu Yıl ve Harbiye Marşı 14 hecelik dizelerle yazıldı. Ben de bu ölçüyü tercih ettim. İçerikte ise Cumhuriyet Devrimi'nin emek, çağdaşlık ve barıştan yana önemini vurgulamak istedim."MARŞLAR ORTAK DUYGULARIMIZIN İFADESİDİR Sanatçı Erol Evgin de '100 Yılda Yüz Akıyla' isimli bir marş besteledi. Bununla da kalmadı, marş ile aynı adı taşıyan bir turneye çıktı. Turnenin geliri ise dernekler aracılığı ile depremden etkilenen 11 şehirdeki öğrencilere bağışlanıyor. Hatırlatayım; konserler 29 Nisan İzmir, 4 Mayıs'ta Antalya ile devam edecek. Kendisini (dün) Adana konserinde yakaladım. "Sözleri Dr. Selma Çuhacı, düzenlemesi Firuz İsmailov'a ait olan 100. Yıl Marşı'nı hangi hislerle bestelediniz" soruma şu yanıtı verdi:Haberin DevamıMARŞLA TAÇLANSIN İSTEDİM"Cumhuriyet, bize Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucu babası Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları tarafından gümüş tepsi içinde sunuldu. Değerini şimdi daha iyi anlıyoruz. Cumhuriyet, özgürlüktür. Azim, bilgi, cesaret ve inanç özgürlüğüdür. Eşit vatandaşlıktır, hukuktur, adalettir, kadın haklarıdır, çağdaş eğitimdir. Cumhuriyet tek bayrak altında vatanın her köşesinde birbirimize sımsıkı sarılmaktır.