Yepyeni bir "Moby Dick" deneyimi

Sevdiğim bir anne duası vardır: "Allah seni hep iyilerle karşılaştırsın". Anneler bizden önce öğrenirler hayatta insan eli yapımı çok fazla kötülük olduğunu. O kötülerle ve kötülüklerle karşılaşmamızı istemezler. Ama ne mümkün. Daha çocuk yaşta karşımıza çıkarlar. 'Akran zorbalığı', 'yetişkin zorbalığı'na evrilir ve ömür boyu sürer. İş hayatında, özel hayatlarımızda, arkadaşlarımız arasında, daha pek çok yerde karşımıza çıkar kötüler. Hayatın bir noktasında 'intikam' duygusunu öğreniriz. Yapılan kötülüğü, yapana misliyle ödetmeyi. Canını yakanın canını yakmayı. Zamanlama verilir bir de; 'intikam soğuk yenen bir yemektir'.Bıçak keskinliğiBunların hepsi insan ruhunu zorlayan, ağırlık yapan, mutsuzluk garantili öğretiler. "İntikamını aldı ve sonsuza kadar mutlu yaşadı" diye bir son duymadım hiç. Tam tersi intikam hırsıyla kuruyan bir sürü kalp gördüm. Kendi adıma, küçük ölçekte canım yandığında, canımı yakanın canını yakmak istediğim ve bunu kelimeler marifetiyle yaptığım oldu. Dil yarası açtıklarım. Hep bir boşluğa düştüm ardından. Birinin kalbine sapladığım bıçak keskinliğindeki kelimeler huzurumu kaçırdı. Canımın yangısına iyi filan da gelmedi. Yaşım ve psikoloji bilgim ilerledikçe, yapılanın 'kötülük yapmak' adına yapılmadığı durumları da fark ettim. Ki bu fark ediş işleri daha da karmaşıklaştırdı.Bu girizgâhın nedeni bu hafta Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan, metnini Olivier Jouvray'ın yazdığı çizimlerini Pierre Alary'nin yaptığı bir grafik roman: "Moby Dick". Evet evet, bildiğimiz "Moby Dick". Amerikan edebiyatının en önemli romanlarından olan, Herman Melville'in yazdığı Kitabının ardından filmini izlediğim ve şimdi bir grafik roman olarak karşımda duran. İlk okuduğumda heyecanlı bir deniz macerası olarak algıladığım, bir solukta bitirdiğim "Moby Dick". Sonraki yıllarda felsefesini kavradığım, kötülük-intikam çıkmazının dev yapıtı. Okuyanlar bilir. Hayatı denizlerde geçmiş Kaptan Ahap, okyanusun gördüğü en güçlü isperçemet balinasını, Moby Dick'i avlamaya çalışırken tek bacağından olmuştur. Sağlam bacağı ve yine bir balinanın dişinden yapılan protez bacağıyla denizlerdeki yaşamına devam etmektedir. Aradan çok uzun yıllar geçmesine rağmen, kaptanlığını yaptığı Nantucket'teki Pequod gemisiyle yeniden yola çıkarken tek amacı vardır: Kötüyü simgeleyen Moby Dick'i yakalamak, kopardığı bacağının intikamını almak.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6694455;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6694455;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarfiliz-aygunduzyepyeni-bir-moby-dick-deneyimi-6694455' });Kötülük intikam ikilisiRoman boyunca onun acıdan acıya, huzursuzluktan huzursuzluğa sürüklenen ruh hallerine tanıklık ederiz. Öte yandan bu denizcilik destanında okyanus denizciliği,