O sesi bulmak zorundayız!

Dilber Babuş. Bizim Dilberay ismiyle bildiğimiz, halk müziği ve arabesk sanatçısı. 2007 yılında 14. Altın Koza Film Festivali'nde "Beynelmilel" filmindeki rolü ile "En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu" ödülüne layık görülmüştü. Bu filmde söylediği "Tavukları Pişirmişem" şarkısı uzun zaman dillerden düşmemişti hatırlarsınız. "Zorunda mıyım" onun klasiklerinden bir diğeriydi.Flash TV'deki "Kadere Mahkûmlar" adındaki programında, demir parmaklıklar arkasında bir cezaevi şeklinde düzenlenen stüdyoda şarkılarını dertli dertli söylüyor, kader mahkûmlarının mektuplarını okuyarak, onların seslerini devlet büyüklerine duyurmaya çalışıyor, istek parçalarını seslendiriyor; seyirci de parmaklıkların ön tarafında gözyaşları içinde kendisini dinliyordu. Bana kalırsa Türk televizyonunun en ilginç yapımlarından biriydi.2019'da kaybettik Dilberay'ı. Geçtiğimiz hafta yönetmenliğini Ketche'nin yaptığı başrolünde Büşra Pekin'in olduğu, Dilberay'ın hayatını anlatan film girdi vizyona. Kadına şiddetin her dönem var olduğu, ne yazık ki hep bir yükseliş grafiği çizdiği Türkiye'de, 1956 yılında Kahramanmaraş'ta sekiz çocuklu bir ailenin büyük kızı olarak dünyaya geliyor Dilber. Aile Düzce'ye göçüp çadırda yaşamaya başlıyor. Yoksulluğun bini bir para. Anne mütemadiyen hamile, baba ilgisiz, çocuklar için düşünülmüş hiçbir gelecek planı yok. Esasen her biri birer gelir modeli, erkekler büyüdüklerinde çalışacak eve ekmek getirecek, kızlar başlık paralarıyla ev ekonomisine katkıda bulunacaklar.Dilber'in de fazla bir şansı yok. Ama 13 yaşındayken hiç beklemediği bir anda şans kapısını çalıveriyor o küçük köyde. TRT Ankara Radyosu, yeni sesler keşfetmek için geliyor. Dilber bu yarışmaya katılıp birinci oluyor; bu hamlesinin bedelini de el parmaklarını, aralarına bir tahta kaşık konulmak suretiyle babasının ayaklarıyla kırması şeklinde ödüyor. Kısa süre sonra da kendisinden yaşça çok büyük bir adamla evlendiriliyor. 2 bin liraya! TRT'nin Ankara daveti de hayal oluyor.Dayak, çocuk gelin Dilber'in değişmeyen öğünü. Bu öğünlerden birinde bebeğini kaybediyor. Kayınvalidesinin yardımıyla kaçtığı Ankara'da, TRT için yaşının reşit olmasını beklerken teyze oğluyla evlendiriliyor. Resmi nikah yok tabii. 500 TL başlık parasına. "İkinci el" muamelesi gördüğünden bu defa düşük rakam. İlk çocuğu dünyaya geldikten sonra kapı dışarı ediliyor evden. Dönecek tek yer baba(!) evi. Bu defa yeniden ilk kocasına bilabedel geri gönderiliyor. İki kız çocuğu daha oluyor. Hayat da, gördüğü şiddet de hiç değişmiyor. Kayınvalide yalvar yakar baba evine götürüyor, alın bunu, ölecek yoksa feryatlarıyla.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6699083;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6699083;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarfiliz-aygunduzo-sesi-bulmak-zorundayiz-6699083' });O sıra, gelirleri düşmüş ailenin. E kız da büyümüş.