Hayatı Cahide Sonku'dan öğrenmek

Bir çocuk düşünün. Sadece 13 yaşında. O kadar yoksul bir evde büyüyor ki, çalışması gerektiğine karar veriyor. İstanbul Valisi'nin kapısını çalıp iş isteyecek kadar da kendine güveni var. Darülbedayi'nin kapısından girdiğinde 14 yaşında. Yıl 1933. Muhsin Ertuğrul, ezberi kuvvetli, doğal bir yeteneği olan bu çocuğu hemen fark ediyor. Sadece ortaokulu bitirebilmiş. Çok kısa sürede parlıyor ve Darülbedayi'nin en parlak oyuncusu hâline geliyor. Aynı yıl "Söz Bir Allah Bir" filmiyle sinemaya adım atıyor. Orada da yıldız tozları saçıyor etrafına. Babası, kız kardeşini alıp gitmiş. Annesiyle bir başına ayakta kalma mücadelesi veriyor. Annesini kaybedince apar topar evleniyor, yalnız yaşamaktan ölesiye korktuğu için. Fakat çok sürmüyor bu evlilik, kendisini sürekli aldatan oyuncu eşini terk ediyor. Hemen ardından dönemin playboylarından kereste tüccarı bir Ermeni iş insanıyla birlikte olmaya başlıyor. Lüks, şatafat, son model arabalar, dünyayı ayaklarının altına seriyor Marcel, zenginlik ve gösteriş tutkusunun bir parçası olarak gördüğü bu kadın için. Ne var ki Varlık Vergisi ile tüm servetini kaybedecek noktaya gelince bu rüya beraberlik sona eriyor. Kadın, sahnede de sinemada da fırtınalar estirmeye devam ediyor. Önce 14 milyonun, ardından 24 milyonun sevgilisi oluyor o dönemki Türkiye nüfus sayımlarında. Ardından bir tütün tüccarıyla evleniyor, bir kızı oluyor. Kendi soyadıyla bir film şirketi kuruyor. Daha ilk filmle şirket büyük kâr elde ediyor. Ama eşinin Demokrat Parti'nin karargâhı olan, kalabalığı eksik olmayan, içinde nefes alamadığı evine dayanamayıp boşanıyor. Bu durumu hazmedemeyen koca, film şirketini yakınca kadın beş parasız ortada kalıyor. O güne kadar içkiyle kurduğu arkadaşlık, dostluğa dönüşüyor. Henüz 40 yaşındayken alkol bağımlılığı yüzünden sert bir düşüş yaşıyor. Karaciğerini yok edene kadar içiyor Beyoğlu'nun izbe meyhanelerinde, onu tanımayan insanlarla yarenlik ederek.Bu kadın, geçeceği değil, geçme ihtimali olan yollara bile kırmızı halı döşenen, ayakkabılarından şampanyalar içilen, bütün elbiseleri, aksesuarları, ayakkabıları Londra ve Paris'ten getirilen, Türk Tiyatrosu'nun ve sinemasının altın yıllarının 1 numarası olan, tarifsiz güzelliği ve ihtişamlı oyunculuğuyla Cahide Sonku. Hayatını, biyografik romanların usta yazarı Osman Balcıgil kaleme aldı. Destek Yayınları etiketli "Kızıl Çengi" geçen hafta kitap vitrinlerine çıktı.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6967175;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6967175;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarfiliz-aygunduzhayati-cahide-sonkudan-ogrenmek-6967175' });Eğitim eksikliği450 sayfalık kitabı, iki gün üst üste hiç yerimden kalkmadan kahve içimlerim eşliğinde soluksuz okudum. Son derece ustalıklı bir kurguyla, Cahide'nin yakın arkadaşı Cevdet'in ağzından bütün hikâyeyi anlatıyor Balcıgil. Sadece