Brezilya'nın "Kadının Adı Yok"u

"İşin doğrusu, Euridice çok zekiydi. Elinin altına bir labaratuvar verin, size aşı bulurdu. Boş sayfalar verin, klasikler yazardı. Ama onun yerine kendisine kirli çamaşırlar veriliyordu."Ne kadar tanıdık bir tanımlama değil mi Varoluşunu gerçekleştirmesine izin verilmemiş, kendisi gibi olması engellenmiş kadını dört cümleyle izah eden bir alıntı. Kafka Yayınları'ndan çıkan Martha Batalha'nın yazdığı, çevirisini Seda Çıngay Mellor'un yaptığı "Bir Kadının Görünmez Yaşamı" adlı kitaptan bu alıntı. Bu mini paragraftan Brezilyalı Euridice'i çıkarıp yerine Ayşe, Fatma, Zuhal yazsak hiç yadırgamayız değil mi Türkiye'deki kadının varlık sorununu da pür bir şekilde özetlemiyor mu bu birkaç cümleDoğduğu günden itibaren ileride bir yuva kurmak, kutsal annelik payesini almak, evini çekip çevirmek, eşine hayatı kolaylaştırmak üzere yetiştirilen 'görünmez'liğe yazgılı kadınlar, dünyanın farklı coğrafyalarında kendilerine bir 'ad' aramaya devam ediyor. Euridice onlardan sadece biri. Rio de Janerio'da 1940'larda başlıyor hikâyesi. Euridice, manavlık yapan Gusmao Ailesi'nin küçük kızı. Bir de ablası Guida var. Guidadoktor sevgilisinin ailesi tarafından kabul görmeyince, babasının bu durumu kabul etmeyeceğini düşünerek evden kaçıyor. Euridice, çocukluğundan itibaren parlak bir profil çiziyor. Derslerinde başarılı, öğrenmeye tutkulu, müzik kulağı olan hatta blok flütüyle dünyayı gezmek isteyen farklı bir çocuk. Dünyaca ünlü bir blok flüt sanatçısı onu eğitmek istiyor ama aile karşı çıkıyor. Doğmuş, büyümüş, evlenecek yaşa gelmiş, o hâlde 'halkalı köleliğe' adım atması lazım. Gereken yapılıyor ve Euridice Gusmao, Antenor Campelo ile evlendiriliyor.Benzersiz bir manifestoBir ev kadının sınırlı yaşamının tüm klişelerini yerine getiriyor Euridice;iyi bir eş, çocuklarına iyi bir anne oluyor. Kendisine öğretildiği gibi. Ama o bundan çok daha fazlası. Mutfakta arıyor varlığını önce. Envai çeşit lezzette yemekler pişiriyor. Bu konuda o kadar ilerletiyor ki kendisini sonunda bir yemek tarifleri kitabı yazıyor. Kitap kocasının "Saçmalama senin kitabını kim ne yapsın" çıkışıyla çöpü boyluyor. Gel zaman git zaman dikişe merak salıyor. Güç bela bir Singer dikiş makinesi aldırıyor kocasına. Ama o evdekilere üç-beş parça dikiş dikerek tatmin olacak bir kadın değil. Mahallesindekilere haber veriyor ve çok kısa sürede evi ona elbise diktirmek için gelenlerle dolup taşıyor. İki tane yardımcı almak zorunda kalıyor. Önüne çıkan olmasa bu kadın bir tekstil imparatoriçesi olacak kudrette. Ne var ki kocası durumu fark edince dikişi de yasaklıyor kendisine. Euridice'in tek derdi kendini gerçekleştirmek oysa. Denemeye devam ediyor.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6942444;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6942444;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlarfiliz-aygunduzbrezilyanin-kadinin-adi-yoku-6942444' });Euridice'in hikâyesine paralel ablası Guida'nınkini de takip ediyoruz. Zelia, Dona Josefa, Maria Rita, Dalva, Filomena, Maria, Eulalia Euridice'in hikâyesine değen, iyi kalpli, dedikoducu, kıskanç türlü çeşit kadınla tanışıyoruz romanda. Kadının kurdu ve yurdu olanlar edebi