Faruk Çakır

Yeni Asya

Kim kimi kıskanır

Türkiye'yi idare edenlerin son zamanlarda unutmuş görünseler de çok tekrarladığı bir 'bilgi' vardı.Buna göre Avrupa ve hatta bütün dünya bizi kıskanıyordu. Avrupa ve Amerika'da ya da başka ülkelerde market rafları boşken, bizde raflar doluydu. Hatta Amerika'da binlerce evsiz sokaklarda yatıyor, dolayısıyla da bizi kıskanıyordu. Peki, Türkiye ve dün

Peki ağacımız niye yok

Yaygın bir kanaate göre Türkiye'nin maddi sıkıntı çekmesinin sebebi, petrol zengini olmamamızdır.Bu anlayışa göre bizim de dağlarımız ve ovalarımızdan petrol fışkırmış olsa biz de ülke olarak zengin olur maddi sıkıntı çekmezdik. Mutlaka bu kanaate sahip olanlar vardır ve bir yönüyle de onlar da haklıdır. Fakat işin esasında 'fakir'liğimizin sebebi

Yanına kâr kalmasın!

Gazze'de yaşanan zulmün dünya gündemine gelmesi ve İsrail'in Uluslararası Adalet Divanında (UAD) yargılanması 'yetmez ama evet' şeklinde değerlendirilebilecek bir gelişmedir.İsrail zulmünün başladığı ilk günlerde, "Zalimlerin yaptıkları yanında kâr kalacak" kanaati vardı. Fakat sonraki gelişmeler "Zalimlerden hesap sorulur" ihtimalini akıllara geti

Yeni Asya ve 'süreç'ler

21 Şubat 1970'de yayın hayatına başlayan Yeni Asya, bugün itibarıyla bir yılı daha geride bırakıp 55. yaşına adım atmış oluyor.Yayıncılık her ülkede zordur, ama ülkemiz gibi "hak, hukuk ve adalet"in tam manasıyla kökleşmediği yerlerde bu biraz daha zordur. Hem maddi hem de manevi anlamdaki bu zorluk, ancak okuyucuların desteği ile aşılabilir ve Ye

Türkiye'nin Gazze imtihanı

Gazze'de devam eden İsrail zulmünü durdurmak için kimin elinden ne geliyorsa onu yapmak durumundadır.Zulme itirazın en alt mertebesi, zalime buğz etmek ve ona destek olmamaktır. Bunun yolu da, hukuk çerçevesinde "Zulmünü son ver. Senin zulmüne ortak değiliz. Sen haksızsın" demek olsa gerek. Dünyadaki pek çok ülkede yaşayan insanlar bu noktada iyi

Ticarette ahlak öldü mü

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri, bizi yani "İslam alemi"ni maddi cihetle "Ortaçağ"da bırakan hastalıkları sayarken "Sıdkın hayat-ı içtimaiye-i siyasiyede ölmesi"ni de zikreder. (Hutbe-i Şamiye, Arabi Hutbe-i Şamiye Eserinin Tercümesi, s. 27)"Doğruluk" öldüğünde başka ne hayatta kalabilir ki Sosyal ve siyasi hayatta "doğruluk" olmadan "Büyük ve hu

İstanbul için teklifler

Pek çok derdinin yayında İstanbul'un en büyük dertlerinden biri de 'depreme hazırlanma' meselesidir. Hiç başkasına kabahat bulmasınlar, şimdiki iktidar bu hususta kesin olarak üzerlerine düşen vazifeyi yerine getirmediler.1999'daki 'Marmara Depremi' sonrasında verilen sözleri hatırlıyoruz. Belki 89 defa, "İstanbul'u yıkıp yeniden yapacağız" demişle

Sizi gidi sizi...

Yine ve yeni bir 'geri adım'a daha bütün millet şahit oldu. Hatırlanacağı üzere Ocak 2011'de Tunus'ta başlayan olaylar daha sonra başka ülkelere de yayıldı ve bu hadiseler "Arap Baharı" diye isimlendirildi."Arap Baharı"ndan etkilenen ülkelerden biri de Mısır oldu. Mısır'da başlayan halk hareketleri 11 Subat'ta 30 yıllık Mübarek iktidarının sonunu g

Bir şeyler yapın!

Gazze'de yaşananlar nihayet 'büyük devletler'in idarecilerinin de ilgisini çekmeye başladı.İsrail'in hak, hukuk ve insaniyet tanımayan zulmü karşısında ilk günlerde "Görmedik, duymadık, bilmiyoruz" tavrı tıkanan idareciler; ülkelerinde yaşayan fıtratı bozulmamış insanların itiraz seslerine karşı daha fazla sessiz kalamadılar. İlk günlerde zalim İsr

AB yolunda geri gitmek

Türkiye'nin Avrupa Birliği macerası hem inişli hem de çıkışlıdır.Yarım asrı geride bıraktığımız bu yolculuk ibretlerle de doludur. Samimi olarak bu yolda ilerlendiğinde 'kapalı kapılar'ın açıldığını ve üyelik hedefine yaklaşıldığını herkes gördü. Ne var ki belli bir noktaya gelindiğinde 'masa' devrildi. Türkiye'yi idare edenler 'masa'nın devrilmes