Ağaç zengini olamaz mıyız

Duyduğunda çoğu kişinin garip karşılayacağı bir bilgiyi yeri geldiği için tekrarlamakta fayda var. Sektörde bulunanların ifadesine göre "Odun fiyatlarımız Avrupa'daki fiyatların iki misli, Rusya-Ukrayna-Amerika gibi ülkelerden 3 misli daha pahalıdır."

Her ne kadar 2016 yılında yapılan bir değerlendirme olmuş olsa da şu anda da tablonun çok farklı olduğu söylenemez. Peki bu tespiti 2000 yılından bu yana Kastamonu Entegre Ağaç Sanayi CEO'su olarak görev yapan Haluk Yıldız yapmış. Yıldız, şöyle demiş: "Sektör olarak beklentimiz 12 milyar dolarlık ağaç ve orman ürünleri sektörünün (kâğıt hariç) en önemli girdisi olan odun maliyetinin azaltılması ve Avrupa ve Amerika ile aynı şartlara getirilmesidir. İç pazarda dünyanın en pahalı ağacını kullanıyoruz." (Konuşan: Ece Ceyhun, Dünya g., 29 Mart 2016)

2016'da bu güne şartlar kısmen ve nispeten değişmiş olabilir, ancak Türkiye'de 'odun'un, 'ağaç'ın, 'orman ürünleri'nin ucuz olduğunu hiç kimse söyleyemez. Peki, büyük bir seferberlik başlatarak mesela 10 yıl içinde "ağaç ve odun zengini" bir ülke olamaz mıyız

"İyi de millet uzaya çıkıyor, biz şimdi ağaç mı dikelim" diyenler olabilir. Elbette mümkün ise 'uzay'a çıkmak için de çalışalım; fakat "ağaç zengini" olmak çok daha kolay ve mümkün değil mi Sanayi yatırımları yaparak zengin olmak bugünkü şartlarda kolay görünmüyor. Hiç değilse eldeki imkânlar kullanılıp önce 'ağaç zengini' olsak ve oradan kazandığımız paralarla devamında sanayi ve teknolojide söz sahibi olsak olmaz mı

Bakınız, belki 50, belki 100 senedir "sanayi ve teknolojide zengin olacağız" diyerek bir bakıma kendimizi yanılttık. Böyle diyerek 'odun'a da yatırım yapmadık. Peki şu anda önümüzde duran tabloya ne diyeceğiz Bu tembelliğimizin faturasını yine hep birlikte millet olarak ödemiyor muyuz En basitinde mümkün olan yerlere 'kavak' ağacı dikilse 10 yılda bile büyük bir imkân elde edilebilir. Dağlarımız, bağlarımız ve tarıma müsait olmayan ovalarımızı fidanlarla süslesek ve bunu devamlı bir iş olarak görsek çok daha iyi olmaz mı