Fahri Sarrafoğlu

Yenisöz

Neden öfkemizi yutamıyoruz

Öfkeleniyoruz değil mi sevgili okuyucularımız. O kadar öfkeleniyoruz ki öfke baldan tatlı diyorlar. Hakikaten baldan tatlı, baklava gibi. Zor olduğunu, zararlı olduğunu biliyoruz. Ama öfkemizi yutamıyoruz.Bir Allah dostunun dergahına belinde kılıcı, pehlivan yapılı, güçlü kuvvetli bir kılıç ustası bir soru sorar. Gerçekten de cennet ve cehennem var

Hiçlik makamı

Bugün hiçlik makamından bahsedeceğiz. Neyzen Tevfiki duymayanımız yoktur. ney üstadı, tasavvuf erbabı ve hiciv üstadı. Birgün ona sormuşlar kimsin diye. Hiç diye cevap vermiş, hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, peki sen kimsin diye sormuş. Mutasarrıf, yani Kaymakam demiş kabara kabara. Peki sonra ne olacaksın diye eklemiş Neyzen T

Düşünmemizi engelleyen şovlar

Alev Erkilet hanımefendiyle yıllar önce Türkiye ve Türk gençliği üzerine bir röportaj yapmıştım. Konumuz bir ara Türkiye'deki şov programlarına geldi, yarışmalara geldi. Şu anda televizyonda çeşitli kanallarda yarışmalar yapılıyor. Yurt dışında da yapılıyor. Şarkı yarışmaları, vücut yarışmaları bunlar. Alev hoca hanım diyor ki, bu genç insanların v

Sesi çok çıkan mı haklı

Efendim, insanoğlunun karşısına bazen istemediği farklı farklı olaylar çıkar. Tam yolda gidiyorsunuz, farklı bir olay çıkar, farklı bir his çıkar, birisi size sataşır. Otobüse binersiniz, kavga çıkartmak için birisi sebep arar. İşte bu durumda ne yapacağız Durup dururken der ki sizin sinirinizi patlattı. Ya Allah Allah, adamı tanımam etmem. Ya da y

Tek başına onlarca vakfın sahibi

Gebze'de Çoban Mustafa Paşa adıyla bilinen bir külliyeyi ziyaret ettik. Gebze'ye adeta damgasını vurmuş güzel bir vakıf eser. Bu güne kadar binlerce insanın yetişmesine sebep olmuş. Her gittiğimiz yerde olduğu gibi Gebze'de metfun bulunan Çoban Mustafa Paşa'nın tasavvufi yönünü de araştırdığımız da onun adeta bir vakıf insan olduğunu gördük. Kaynak

Şeytanla sohbet - 1

Umre dönüşü Yılmaz Bey, Ramazan'ı geçirmek güzel bir şekilde ihya etmek için her sene olduğu gibi bu sene de umreye gitmişti. Bayramı Mekke'de geçirdikten sonra uçakla İstanbul'a dönüyordu. Yüzünden tatlı ve huzurlu bir gülümseme vardı. Bir ay ne çabuk geçmişti, biraz da mahzun ve dalgındı. Yanında oturan adamı fark etmemişti. Birden oturduğu koltu

Senin 'kurun' kaç oğlum

Yıllar önce Aksaray'da yaşayan âlim ve ferasetli bir hocamız vardı: Ziya Hoca(Ziya Güvenç). Sene 1979 yılı yaz aylarıydı. Babamızın sarraf dükkânında abimle birlikte oturuyoruz. Ama o kadar tedirginiz ki altın satmaya -almaya korkuyoruz. Zira o yıllar enflasyon aldı başını gidiyor. Altının onsu da hareketli sık sık değişiyor. Döviz fiyatları derse

Sadrettin Konevi'nin insana bakışı: 'Esas olan kâmil bir insan olabilmektir'

Yaşadığı dönemde sadece Konya'ya değil tüm insanlığa bir fener tutan Sadrettin Konevi'nin tasavvufi mesajları günümüze de ışık tutmaktadır. Sadrettin Konevi Türk mutasavvıdır. Konya'da tanınmış ve kendisine Konevi lâkabı verilmiştir. H. 606 M. 1210 da doğmuş, H.673 M. 1274 de vefat etmiştir. Kendi hayatı hakkında an-Nafahat al- İlahiye ve Şerh Ha

Mibzerin verdiği ders

Ferhat Bey İstanbul'da bir üniversitede akademisyendi. Uzun yıllar kendisini bilme adamış, birçok başarılı hizmetlere imza atmış değerli bir hocaydı. Ama son zamanlarda tüm hevesi, heyecanı iyice azalmıştı. İçini bir karamsarlık kaplamıştı. Bir hafta sonu eşine, çocuklarına bile haber vermeden doğdu yer olan Erzincan'a gitti. Oradan da doğduğu yer

Kaldırımın ortasında türbe olur mu

Mehmet Refik Bey denizcilikten emekli bir kaptandı. Yıllarını denizde geçirdikten sonra emekli olmak ona biraz zor gelmişti. O, İstanbul'un Fatih ilçesinde satın aldığı evinde günlerini İbadetle geçiriyordu. Camiye gidiyor, kaldırımlarda bulunan ağaçların bakımını yapıyordu. Bu şekilde kendisini meşgul ediyordu. Mehmet Refik Bey, bir sabah kalktığı