O dehayı yedi yaşında tanıdık

Kimi çocuk aileden şanslı doğar. İstemese de kendi seçmiş olmasa da o mutlaka müzisyen olacaktır. Aileden gelen, kalıtsal bir mutlak müzik kulağına sahiptir. Akşamları evde müzik dinletileri yapılmaktadır. Ailenin kim bilir kaç kuşak üyesi bir çalgının ustası olmuştur. O çocuğun mühendis veya doktor olması beklenebilir mi O çocuk Mozart yorumculuğu ile Çaykovski yorumculuğu arasındaki farkı daha annesinin karnında öğrenmiştir. Beethoven'ın, Çaykovski'nin, Brahms'ın en zor konçertolar olduğunu bilir. Kemancı Elvin Hoxha Ganiev de böylesi, hemen her ferdi müzisyen olan bir ailenin çocuğu. Ankara'da Bilkent'te doğdu ve yetişti. İstanbul'da ilk konserini, yedi yaşındayken dedesi Server Ganiev ile Boğaziçi'nin Albert Long Hall sahnesinde vermişti. Sonra zaman zaman aynı sahnedeki konser, resital ve oda müziği dinletileriyle o salondaki dinleyicilerin gözü önünde büyüdü. Onun uluslararası üne kavuşmasını, kazandığı ödülleri ve şöhret merdivenlerini tırmanmasını yakından izledik. Elvin'in geçen hafta AKM'de çaldığı Beethoven konçertosundaki müzikalitesi, su içer gibi bir kolaylıktaki tekniği ve bestecinin ateşli anlatımına uygun yorumu da onun üstün niteliğini gösteriyordu. Konserde İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası'nı şef Andreas Ottensamer yönetiyordu. Bu şefi çok ünlü bir klarinet solisti olarak tanıyoruz. Halen Berlin Filarmoni Orkestrası'nın baş klarinetçisi. Son yıllarda orkestra şefliğine de çalışmış, şimdi hem solist hem şef olarak sürdürüyor mesleğini. Konserin ikinci yarısında Çaykovski'nin 1. Senfonisi'ni dinledik. Orkestranın bütün çalgı toplulukları senfonik dili aynı nitelikte seslendirdi. Bu da "klarinetçi" şefin başarısıydı.Türk Telekom Opera Salonu'nundaki akustik sorunlar ne yazık ki hâlâ çözülemedi. Yeniden bir akustik akordu gerekiyor. Belki bir süre etkinliklere ara verip bu işe öncelik tanınmalı.CEMAL REŞİT REY SALONU'NDA SÜRPRİZ BİR TENORYeni yıl konserinde sürpriz bir tenorumuzu tanıdık: İlker Arcayürek (1984) İstanbul'da doğmuş, Viyana'da yetişmiş ve hemen hiç buralarda sesini duyurmamış. Konserin solisti Marina Viotti'nin hastalanması üzerine onun yerine Siemens yarışmasını kazanan sopranomuz Ecem Arıcasoy Yazoğlu ve Ankara Devlet Opera Bale sahnesinin baritonu Arda Aktar sahneye çıktı. Cemal Reşit Rey Salonu yine tıklım tıklım doluydu. Konseri şef Murat Cem Orhan yönetiyordu. O da orkestra üyelerine enerji ve neşe