Müzik dünyamızdan

İstanbul Uluslararası Opus Amadeus Org Festivali, bu yıl dördüncü kez düzenleniyor. İstanbul'un tarihi ve akustiği birbirinden güzel kiliselerinde gerçekleşecek olan festival, çok renkli ve farklı programıyla Avrupa'nın org virtüözlerini İstanbul'da ağırlıyor. 9 Ekim Pazartesi akşamı başlayan festivalin açılış konserindeki solist Macar org sanatçısı David Homolya idi. 16 Ekim Pazartesi, saat 20.30'da Saint Pierre ve Paul Kilisesi'nde Maria Greco ve 31 Ekim'de Joao Vaz St. Antuan'da çalacaklar. İçinde bulunduğunuz ortamdan, İstanbul'un kalabalık dünyasından sıyrılıp eski çağların sesine kulak vermek istiyorsanız bu festivalin son iki konserini kaçırmayın. İstanbul'da "org" deyince bir zamanlar Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall'de düzenlediğimiz org konserlerini anımsamamak ne mümkün. Eski kuşaklar o orgu çalan hocaları Kavafyan'ı çok iyi anımsarlar. Sonra org uzun zaman susmuştu. O zamanki rektörümüz Prof. Dr. Üstün Ergüder, yıllarca darmadağınık duran orgu tamir ettirtmiş ve çalınabilir hale getirtmişti. Ben de Albert Long Hall Klasik Müzik Konserleri çerçevesinde hemen her yıl dünyanın çeşitli köşelerinden orgcuları davet etmiştim. Yalnız org değil, orgun da katıldığı oda müziği dinletileri yapılmıştı. Konser sonrasında öğrencilerin gelip orgu incelemelerini, borularına bakmalarını, sesini kendi dokunuşlarıyla duyduklarındaki mutluluğu unutamam. Org mutlaka çalınması, bakılması gereken bir çalgı. Eski çağlarda dinsel törenlere eşlik etmiş, şimdi o org da ne yazık ki yeniden darmadağan olmuş.

TOROS CAN VE BERİL CAN MİKROKOSMOS'U ÇALIYOR

Lila Müzik'ten yayımlanan CD'nin en dikkat çeken yönü doğal ki yorumcuların bir baba-kız oluşu. Toros Can'ı uzun yıllardır izlerim. Sonsuz birikimi, araştırmacılığı, çalışkanlığı ve çağdaş dağarcığı ile hem ardından gelen kuşağa hem de biz dinleyicilere her zaman yeni ufuklar açmıştır. İşte bu kez de 16 yaşındaki kızı Beril Can ile yorumladıkları Macar besteci Bela Bartok'un Microcosmos adlı iki CD'lik yapıtı var elimizde. Ülkemizde ilk kez bütünü kaydedilen bu yapıtı Bartok da oğlu Peter için bestelemiş. Albümün kitapçığında Feyzi Erçin'in çok güzel bir yazısı var: "Bu kayıttaki kesişmeler ekseninde pedagojik olandan bahsetmek, Bartok ile Toros Can arasında bir mesleki denk düşmeden ibaret değil. Yaratıcı Bartok ile yorumcu Toros Can'ın tercihlerinde şekillenen bir üretim süreci." Toros'un Fransız L'Emreinte Digital Nocturne firmasından çıkan dört CD kaydı Diapoason d'Or, Diaposon-5, Le Monde de la Music-CHOC, Telerama fff, Repertoire-9 ve 10, Observateur-3, Piano le Magazine-Coup de Cour Classica-5 ödüllerini kazandı.