Leyla Gencer için requiem

"Requiem" ölüm duası anlamına gelir. Nice besteci yaşamının son yıllarında dinsel içerikli, geniş korolu bir yapıt bestelemiştir. Bu bir stabat mater veya requiem formundadır. Hele Mozart, o requiem'i sanki kendi ölümü için yazar. Rossini, 39 opera yazdıktan sonra 37 yaşına gelince artık bu işi noktalamış; daha da garip tarafı kendini mutfağa, yemek sanatlarına adamıştır. Bu alandaki en ünlü buluşu: "Rossini usulü biftek"tir. Oysa Sevil Berberi gibi "komik opera"yı, Gyom Tell gibi gibi "grand opera"yı besteledikten onca zaman sonra, son eseri olarak 1831-1841 arasında bir stabat mater (acılı ana) besteler. Bu müthiş etkileyici yapıt önceki hafta Leyla Gencer'in anısı için Şef Carlo Tenan'ın yönetimindeki BİFO'nun ve şef Josef Chabron'un yönetimindeki Slovakya Filarmoni Korosu'nun yorumuyla seslendirildi. Koronun ses dengesi ve BİFO'nun enerjisi unutulmazdı. Solistlerin en başarılı yıldızı ise 9. Leyla Gencer Yarışması'nda birincilik alan mezzosoprano Ezgi Karakaya idi. Bu konserdeki başlıca yakınmamız Zorlu Performans Sanatları Merkezi'ndeki Turkcell sahnesinin bir türlü iyileşemeyen akustiğiydi.CRR'DE DÖRT DÖRTLÜK BİR KONSERBir sonraki gece Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nun güzel akustiğinde yine mezzo soprano Ezgi Karakaya'yı dinledik, şiirle şarkının başarılı uyumunu izledik. Şef Murat Cem Orhan yönetiminde CRR Senfoni Orkestrası'nın diğer solisti de çellist Çağ Erçağ idi. Program Hector Berlioz'un op.7 "Yaz Geceleri" başlıklı şarkı döngüsüyle başladı. Berlioz, erken Romantizm'in düşler dünyasında dolaşan, doğaüstü imgeleri betimleyen bestecilerden biridir. Onun Fantastik Senfoni'sinde kullandığı inatçı motif (idee fixe) sonrada nice bestecinin dağarcığına girmiştir. Bir gece önceki ZORLU sahnesine göre CRR Salonu'nda çok daha güzel tınlayan Ezgi'nin sesi ve ustalıklı yorumu