Aykal ve Koen Carnegie Hall'de

New York'un sanat vahası Carnegie Hall, hem orada konser veren sanatçılar hem de dinleyiciler için bir mabet gibidir. İçinde küçüklü büyüklü birkaç salonu vardır. "Stern Oditoryum Perelman Sahnesi" aralarında en büyüğüdür. Ünlü sanatçılar ve özel programlar bu sahnede yer alır. Geçen hafta, 20 Nisan'da, bu saygın konser merkezinde şef Gürer Aykal ve piyanist Renan Koen tarafından çok anlamlı bir konser verildi. İkinci Dünya Savaşı soykırım kurbanlarını anmak amacıyla düzenlenen konser, Türk sanatçıların organizasyonu olduğu için de ayrıca anlamlıydı. Konserin şöyle bir alt başlığı vardı: "Auschwitz'den İlahiler: Viktor Ullmann ve Michel Assael'e Saygı." Uzun araştırmaların ve titiz çalışmaların sonucu ortaya çıkmış bir organizasyondu. Doğal ki Auschwitz deyince bin bir tane acıklı öykü gelir akılımıza. Nice değerli, aydın insan, çoluk çocuk, kadın ya da ihtiyar demeden Hitler'in toplama kamplarından ölüm odalarına götürülüp yakılmıştır. Bu kampların en ünlüsü de Auschwitz'dir. Piyanist ve soprano Renan Koen, sanatçılığı kadar önemli bir araştırmacı ve bir müzik terapisti. 2016'dan beri "March of the Music Movement" adlı bir akım oluşturmuş: Terezin Kampı'na birçok genç müzikçi gönderip orada duyumsadıklarını bir müzik yapıtına dönüştürmelerini istemiş. Bu ekibe katılan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Konservatuvarı'nın yeni mezunlarından Elcil Gürel Göçtü'nün "Auschwitz'den İlahiler" adlı yapıtı da böylece ortaya çıkmış. Eserin beş bölümü var: "Askeri Utanç, Son Tren Yolculuğu, Çığlık, Umut Şarkısı ve Bir Çocuk Şarkısı" Besteci, Terezin'i gezerken orada rastladığı toplama kampından kurtulan birisinin anlattıklarından esinlenmiş. Gürer Aykal, 1991-2003 yılları arasında ABD'de El Paso Teksas Senfoni Orkestrası daimi şefi ve genel müzik direktörü olmuş, orada "Profesör Emeritus" unvanını almıştı. Geçen haftaki konserin topluluğu