Anında kirlettiler

Kahin ya da müneccim değilim. Falla filan da işim olmaz. Ama Tasarruf Paketi açıklandığında biliyordum ne olacağını. O yüzden Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde katıldığım dört televizyon yayınında da benzer noktalara işaret ettim...

Belediyelerin de kapsam içine alınması sebebiyle, "Umarım şimdi kirletmek için uğraşmazlar. 'CHP'li belediyelerin elini kolunu bağlıyorlar' diye bağırmazlar" dedim.

Ama henüz birkaç saat bile geçmeden, aklıma gelen başıma geldi. Biliyorum yapıyı, yılların tecrübesi tabii! CHP Sözcüsü Deniz Yücel, paketin açıklanmasından birkaç saat sonra, "Bu pakette asıl hedef, CHP'yi zayıflatmak, CHP'li belediyeleri iş yapamaz hale getirmektir" dedi.

Zaten TBMM'de yıllar önce CHP'li Engin Altay şunu söylemişti:

"Bu hükümet, dünyanın en iyi işini yapsa bile, bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok."

Aynen öyle oldu!

CHP, yine bizi yanıltmadı.

Ardından Cumhuriyet Gazetesi atışa geçti...

Bilindik, "saray, lüks, şatafat" gibi beylik ifadelerin ardından, "Yine fatura halka kesildi" diye yazdı.

Neymiş o Kamu servisleri kaldırılmış, bir de emekli olanların dışında kamuya yeni personel alınmayacakmış.

Peki ya diğerleri, peş peşe alınan çok ciddi tedbirler Mesela kısıtlanan makam araçları Onlar yok. Bol bol istismar var...

Şaka gibi, ama maalesef böyle!

Sen yıllar boyunca israftan bahset. Bire elli katarak abart, bunun üzerinden siyaset yap. "Tasarruf" diye bağır...

Sonra çok ciddi tedbirler alınıp yürürlüğe konulduğunda kirletmek için elinden geleni yap. Çarpıt, abart, bu defa da tersten çarp. Her şart altında haklı olmaya çalış ve istismar et.

Bizde muhalefet denildiğinde anlaşılan bu işte! Yaşadığımız pek çok sıkıntının altında zaten bu anlayış yatıyor!

Kim ne derse desin, halkın beklediği adımlardı bunlar. Eksiklerden bahsedilebilir, geç kalındığı söylenebilir belki; ama kirletilemez. Hele hele "kamuda tasarruf" nutukları atılırken belediyeler bu kapsamın dışında tutulamaz.