Ne yapacaktık

Türkiye'de hizmet siyaseti ile istismar siyaseti yarışıyor. Bir yanda dev yatırımlar, büyük atılımlar, diğer tarafta "Yandık, bittik, kül olduk" söylemleri var. İHA ve SİHA'ları karalayan, köprüler, hastaneler ve nükleer santrallere saldıran bir zihniyet, ibrik ve muslukla övünüyor. Öylesine kin ve nefretle dolular ki, "tuvalet terliğine" oy vermekten bile bahsediyorlar. Halkın sıkıntılarını kaşıyıp yaraya çevirmeye çalışıyorlar; "hayat çok pahalı" diye bağırıyorlar. Buna karşılık, Tarım Kredi Marketleri indirim yaptığında, kameralar karşısına geçip "Aman ha buralardan alış-veriş yapmayın" diye feryat edebiliyorlar. Döviz yükseldiğinde zil takıp oynuyorlar. Türk Lirası değerlendiğinde karalar bağlıyorlar. Millet acılar içinde kıvranırken, o acıları paylaşmak yerine isyan çağrıları yapıyorlar... Şimdi ne yapacağız biz İstismar siyasetinin peşinde kuru yapraklar gibi sürüklenecek miyiz Yoksa hizmet siyasetinden yana mı tavır alacağız Tabii ki istismar siyaseti yapanları yerden yere vuracağız. Yunanlı, Türkiye'ye kumpaslar kuruyor. ABD'ye, Avrupa'ya sırtını dayayıp benim ülkeme saldırıyor. Her fırsatta yalan-dolan siyaseti yaparak tarihi kinini kusuyor. Yunan'a tek bir laf bile etmeyenler, bu ülkenin evlatlarına saldırıyor. Bazıları daha da ileri gidip onlarla birlikte fotoğraf veriyor. İçlerinde Avrupa ve ABD'ye benim ülkemi şikayet edenıler bile var. Ne yapmamız bekleniyor Onlarla birlikte bu ülkenin evlatlarını hırpalamamız mı Yapamayız ki bunu. Biz de bu ülkenin evlatlarıyız. Mustafa Kemal'in emperyalistlere ve onların maşası Yunanlılara karşı Anadolu'da verdiği Kurtuluş Savaşı'na katılanların torunlarıyız. Tersi bir tutum beklenmez bizden. Ülkenin evlatlarını hırpalatmayız. Çok sıkıntı çektik biz. PKK denilen taşeron-bölücü örgütle mücadelede binlerce şehit verdik. Yasin Börü gibi evlatlarımızın kafalarının taşla ezilerek katledilmesine tanıklık ettik. Ülkemizi bölmek ve parçalamak isteyen alçaklarla mücadele için milyarlarca dolar