Emin Çölaşan

Sözcü

İnsanımızı bu duruma düşürenler

Sevgili okurlarım kim olursanız olun, hangi partiye destek verirseniz verin, bu memlekette olanlar konusunda herhalde fikriniz vardır. Bu dönemde yaşadığımız ve tanık olduğumuz olaylar gerçekten muhteşem!.. Muhteşem ama olumlu yönde değil. Milyonlarca insanımız televizyon kanallarını izliyor, gazete okuyor ve Türkiye'de neler olduğunu kendi çapında

Devlet Apo'nun huzuruna çıkar mı...

Sevgili okurlarım, Türkiye siyasetinde hangi taşı kaldırsak ya da kaldıracak olsak, altından önceDevlet Bahçeliçıkıyor! Önemli çıkışlar ondan geliyor. KKTC konusunda olduğu gibi ortalığı karıştıran önerileri gündeme o taşıyor. Siyasi rakiplerini suçlama sürecini önce o başlatıyor. Durum gerçekten böyle. ÜstelikBahçeline derse onu yapıyor. Bunlar o

Devlet Bey büyüğümüz!

Sevgili okurlarım, bu memleket 1980'li yıllardan bu yana PKK terörü ile boğuştu, binlerce şehit verdi. Bu terörün başladığı ilk yıllarda bizim Devlet Bey henüz ortalıkta yoktu, olsa bile söz sahibi değildi. Sonra aradan yıllar geçti, "Türk milliyetçisi" partinin genel başkanı olarak devreye girmek zorunda kaldı! Gerçekten de PKK terörünü bitirse bi

Yazık oldu "Atatürk"e

Sevgili okurlarım savurganlığın böylesi dünyanın hiçbir ülkesinde olamaz. Bu kadarı asla mümkün değildir. Dört dörtlük bitmiş, çok başarılı olmuş, verimli bir uluslararası havalimanını kapatıp onun yerine Millet Bahçesi yaptıran bir hükümetten ya da cumhurbaşkanı bile olsa ilgili şahıslardan o işin hesabı mutlaka sorulur. Birkaç yıl öncesine kadar

Bu işi Devlet Bahçeli halleder!

Sevgili okurlarım, tam da göbeğinde yaşadığımız bu acayip süreç günün birinde hiç kimsenin beklemediği bir biçimde başlatılmıştı. Devlet Bahçeli o gün Meclis'e geldiğinde, yakın gelecekte neler olacağını hiç kimse düşünemezdi. Durup dururken partisinin grup toplantısında "Keşke Abdullah Öcalan da buraya gelse DEM Grubunda konuşma yapabilse" gibi lâ

Yapıcı adam Mehmet Haberal

Sevgili okurlarım Türkiye'de 'yıkıcı insanlar' çoktur ama 'yapıcı insan' bulmak zor iştir. Yıkıcıların işi başkaları tarafından yapılan işleri yok sayıp yıkmak ya da kötülemektir. Bu gibiler özellikle bu iktidar döneminde çoğaldı. Devletin ve milletin parasıyla yapılan fabrikaları bile kapatmaktan utanmazlar, kendi adamlarına peşkeş çekerler. Bu me

Anıtkabir'de yine aynı rezalet

Sevgili okurlarım, dünkü yazımda ilgili kişilerle birlikte ilgili makamları uyarmış ve aynen şöyle demiştim: "Recep Tayyip ekibi bir süredir yeni bir uygulama başlattı! Her ulusal bayramda kafileler halinde Anıtkabir'e gidiyorlar ve avluda onun lehine siyasi sloganlar atıyorlar. Bu uygulamaya Anıtkabir Komutalığı ne yazık ki engel olmuyor. Şimdi

Atatürk'e ihanet girişimi

Sevgili okurlarım bugün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın 102. yıldönümü. En büyük bayram... Kutlu olsun. Şimdi sizleri yine biraz geçmişe götürmek istiyorum ki, Mustafa Kemal Paşa'nın en kritik günlerde bile nelerle boğuştuğunu, nasıl iğrenç saldırılarla uğraşmak zorunda bırakıldığını görün. Cumhuriyet'e giden yollar kolay açılmadı. Günlerden 2 Aral

İşin özünü iyi bilelim!

Sevgili okurlarım Türkiye siyasetinde inanılmaz, akıl almaz olaylar yaşanıyor. Kim olursak olalım hepimiz bu gelişmelerin içinde yaşıyor ve bir anlamda tarihe tanıklık ediyoruz. Adına demokrasi denilen kavram darbe dönemleri dahil hiçbir zaman böylesine ayaklar altına alınmamış çiğnenmemişti. Şimdi tanıklık ettiğimiz en son olay Ekrem İmamoğlu, onu

Kemal Bey kendini harcadı!

Sevgili okurlarım, şu karışık ülke gündeminde hepimiz bir tek konuya odaklanmıştık. CHP'nin işlevsiz hale getirilmesi sürecinde mahkemenin nasıl bir karar vereceğini merakla bekliyorduk. Öyle ya, dün aksine bir karar çıksaydı memleketin ana muhalefet partisi kapatılmasa bile yabancı ellere teslim edilmiş olacaktı. O eller pusuya yatmıştı. Bazen açı