Oy devşirmenin yeni yöntemleri...
Sevgili okurlarım, AKP iktidarı 31 Mart yerel seçimlerinde ağır bir hezimete uğradı...
Elindeki pek çok belediyeyi başta CHP olmak üzere muhalefet partilerine kaptırdı.
Böylesine ağır bir hezimet Türk siyaset tarihinde pek yok...
Öyle belediyeler elden gitti ki, sonuçlar açıklandığında biz bile inanmakta güçlük çektik.
Bursa, Balıkesir gibi çok önemli Büyükşehirler de ellerinden kaydı.
Başlarında bir 'dünya lideri' var.
Dünyayı titreten, vurdu mu yıkan bu dünya lideri, bu sonuç sonrasında elbette bir şeyler yapacaktı.
"Biz kaybettik, sonuca katlanmak zorundayız. Bu hezimetin nedenlerini araştırıp ona göre önlemler alacağız" diyecek hali yoktu.
Bunun yerine ne yaptı
Muhalefet belediyelerini zor durumda bırakacak yasalar çıkarmayı yeğledi.
İşin ilk adımı olarak başıboş köpekler yasasını Meclis'ten geçirdi.
O canlıların geleceğini ve parasal yükünü belediyelere havale etti.
Uygulama henüz başlıyor, sonuçlarını hep birlikte göreceğiz.
İlk aşamada belediyelere büyük para cezaları kesmek geliyor...
Ve elbette ki cezalar sadece muhalefet belediyelerine kesilecek.
Ceza kesmek için bir sürü bahaneler uydurulacak, muhalefet belediyeleri bu yolla yıpratılmak istenecek.
-"Yaptırdığın barınaklar yetersiz!"
-"Köpekleri ve kedileri yeterince beslemiyorsun!"
-"Ekiplerin sokak köpeklerini öldürmüş! Sana 30 milyon ceza kestik!"
Bu bahanelerin giderek arttığını hep birlikte göreceğiz.
Muhalefet belediyelerini yıpratmanın, parasal açıdan zor duruma düşürmenin en kolay, en ucuz yolu.
Ama ikinci yol daha da etkili olacak...
"Belediyelerin devlete olan borçları var, bu borçlar ödenmemiş. Kendileri ödemezse tahsilatı haciz yoluyla yapacağız."
Haciz işlemlerine ufaktan başlandı bile...
Rakamlar giderek büyüyecek, muhalefet belediyelerinin el kolu bu yöntemle iyice bağlanmış olacak.
Bütün belediyeler gerçekten de devlete borçlu.
Ele bundan daha iyi bir fırsat geçmez.
İyi de, borçlu olan hangileri, sadece muhalefet mi
Pandora'nın kutusu üzerindeki örtüyü kaldırınca karşımıza çok tuhaf ve utanç verici bir tablo çıkıyor.
Türkiye'deki irili ufaklı bütün belediyeler devlete borçlu olduğuna göre...
İktidar partisi bu durumu görmezden geliyor ve tek borçlu onlarmış gibi sadece muhalefet belediyelerinin isimlerini örnek olarak gösteriyor.
Oysa anımsayın, 31 Mart seçimleri sonrasında o belediyeleri iktidar partisinden devralan bütün CHP'li belediyeler, binalarına koskoca pankartlar asmışlardı.
O pankartlarda devralınan borçların listesi vardı ve okuyanların dudakları uçukluyordu.
Açıklanan o borçların bugüne kadar hiç kimse, hiçbir makam tarafından yalanlanması mümkün olmadı.