Onlarda böyle şeyler olmaz!..

Almanya'da, koalisyonun büyük ortağı Sosyal Demokrat Partisi (SPD) yönetimi, Canan Kaftancıoğlu'na destek açıklaması yapmış. Karar sebebiyle SPD'nin 'derinden sarsıldığı' belirtilen açıklamada, Kaftancıoğlu ile ilgili davaların siyasi olduğu iddia ediliyor. İki dosyayı bozan Yargıtay'ın üç kararı onaması, Türkiye'de hukukun üstünlüğünün sistematik olarak kısıtlanması olarak değerlendiriliyor. Açıklamada, SPD olarak Kaftancıoğlu'nun, 'Türk yoldaşları' ve Türkiye'de liberal demokrasinin değerlerine inanan, baskı ve yıldırmalara rağmen onların yanında olan herkesle tam dayanışma içinde oldukları da vurgulanıyor... Haberi okuyunca aldı beni bir düşünce... Söz konusu olay Almanya'da yaşansa; bir parti il başkanı Almanya Cumhurbaşkanına hakaret etse, Alman devletine seri katil ve benzeri sözler sarf etse, ne olurdu.. Haberi bana gönderen arkadaşa 'benzer bir durum orada yaşansaydı, ne olurdu' mealinde bir soru sordum. Cevabı tek cümleydi: 'Almanya'da bir partinin il başkanı böyle bir şey yapsaydı, Almanya'ya terk etmesi gerekirdi.' Bu biraz mübalağalı bir değerlendirme olarak görülebilir. Ancak, MİT Tırları ihaneti sebebiyle yargılanırken ülkeden kaçan Can Dündar vesilesiyle bazı şeyleri öğrenmiştik. BBC'deki HARDtalk programında, ihaneti savunmaya kalkışan Can Dündar'a sunucu Stephen Sackurs'un söylediği: "MİT TIR'ları olayı açıkça bir devlet sırrıydı. Eğer bir İngiliz gazeteci İngiltere'de ordu sırlarını açıklasaydı, bunun çok ciddi sonuçları olurdu. Bu, Amerika için de geçerli" sözleri, meselenin izahı. Sunucunun, kim olduğunu ve aslında ne yaptığını bilerek programa çağırdığı Can Dündar'ın hainliğine itirazı yoktu belli ki. Ama BBC'de ihaneti genel bir ilke olarak savunmasını da kabul edemezdi. Muhalif zihniyettekilerin, akıllarına gelen her şeyi söylemenin