Keşke demek hoş değildir, tamam. Ama hayat içinde keşke denebilecek o kadar çok olay oluyor ki, zaman zaman keşke demek işe yarasaydı keşke diye düşünüyor insan. Mesela, ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu, MB, TÜİK ve MEB gibi bazı kurumları kirletmeye yönelik operasyonlar yerine gerçekte neler olup bittiğini anlamaya odaklansa, keşke. Bu durumda, varsa eğer, kurmayları ile birlikte çözümlere yönelik fikirler geliştirir ve hepimizle paylaşarak çözümün bir parçası olurdu. Böylelikle büyük ihtimalle daha fazla sempati kazanırdı. CHP'nin başını çektiği ittifakın irili ufaklı mensupları da aynı durumda. Bütün dertleri iktidarı kötülemek olduğu için ülkeyi hedef alan saldırılara karşı ağızlarını bile açmıyor ve dahası bunlar üzerinden siyasi rant devşirmeye çalışıyorlar. Oysa yaşananların hepsi gözlerimizin önünde gerçekleşiyor. İktidarın cansiperane bir şekilde saldırılara karşılık vermeye çalıştığına şahitlik eden milletimiz, muhalefetin saldırganlarla birlikte olduğunun da farkında. Siyaset ülke için yapılıyorsa, bütün partilerin ülkeyi hedef alan saldırılar konusunda beraber hareket etmeleri gerekir. Ancak bizdeki muhalefetin önemli bir kısmı, dışarıdan gelen saldırılara karşı iktidarla güç birliği yapmak bir yana, saldırganların işini kolaylaştırmaya çabalıyor. Son günlerde ortalığı toza dumana boğan saldırılara rağmen, yapılan anketlerin problemlerin çözümü konusunda Cumhurbaşkanımızı ve AK Parti'yi işaret etmesinin manasını anlamaktan bile aciz bir güruh söz konusu. Meşhur deyişle, piyango bileti almadıkları halde büyük ikramiyeyi kazanmayı hayal edenler güruhu bunlar. Maalesef, hırsları akıllarının ve kapasitelerinin çok üzerinde bir muhalefetimiz var. Ülkemizi teslim alabilmeye yönelik birtakım atraksiyonlar yapıldıkça ümide kapılıyor ve bu gelişmelerin kendilerine iktidar kapısını açabileceği hayaline kapılıp heyecanlanıyorlar. Ola ki kendilerine