Boşa koysalar dolmuyor

Gelişmeleri takip ederek, rutin işlerin yürütülmesi ve problemleri çözüm sadedinde yapılanları tespit edip, daha iyilerine ulaşabilmek için neler yapılabileceğine kafa yormak... Hakikaten iktidar olabilmeyi hedefleyen muhalefetin, tabii özellikle de CHP'nin başını çektiği ittifak partilerinin yapması gereken bu... Artık seçim sath-ı mailindeyiz. Laf kalabalığı ve herhangi bir yaraya merhem olmayan tekerlemelerle vakit geçirmek yerine, hakikaten ciddi politikalar üretilmesi gereken bir zaman dilimi yani. Mış gibi yapmanın işe yaramadığı da net... Sayısı yüzü geçtiği bilinen ve çoğu zaten önemsiz partiler ne ise. Ama CHP etrafında kümelenen partiler de, iktidara nasıl gelebilecekleri ve olur da gelirlerse problemlere karşı üretebilecekleri çözümler konusunda herhangi bir fikre sahip gözükmüyor. Var, ama ağızları sıkı olduğu için söylemiyorlar denilebilecek bir durum da yok!.. Geldik, geliyoruz, gelmek üzereyiz gibisinden laflarını çok duysak da, nasıl olacağını kendilerinin de pek bilmedikleri Parlamenter Sistem'e geçiş dışında herhangi bir plan ve projeleri yok... Parlamenter Sistemin kendi arzuları olup olmadığı da meçhul. İstediklerinin, ülkeyi kırılgan iktidarlara mecbur bırakan ve çözümsüzlüklerin zirve yaptığı bir sistem olduğunun kendileri de farkında... Bugünlerde İsveç, İtalya ve hatta İngiltere'de yaşananlar da bunun örnekleri. Seçime bir yıldan az bir zaman kalmışken, bölgemizi ve dünyanın kalanını da ilgilendiren konularda Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde sağlanan ciddi gelişmeler var. Muhalefet partilerinin kıyısından köşesinden olsun bu hususlara bulaşmayı istemeyişleri de, manidar. NATO zirvesinde, bu kuruluşa girmek isteyen İsveç ve Finlandiya ile yapılan mutabakatlar ve daha önce adları terör örgütü olarak geçmeyen FETÖ ile PYDYPG'nin NATO belgelerine terör örgütü olarak