O kadar kolay değil!..

CHP'nin başını çektiği 6 partinin, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem'den ne anladıklarını kamuoyu ile paylaşmak için neden 28 Şubat tarihini seçtikleri ile ilgili yorumlar muhtelif. Uzun yıllar denenen ve istikrarsızlıktan başka bir şey getirmeyen Parlamenter Sistem'i tam olarak niçin istedikleri, belirsiz. Ancak, açıklamanın 28 Şubat'ta yapılacak olmasını izah çabalarının sürecin mağdurlarını tatmin etmediği, net. 28 Şubat Süreci'nin yaşattığı travmaların, 'öpeyim geçer' basitliğinde olmaması, meselenin bam teli... CHP, bütün benlikleriyle 28 Şubat'ın yanında olan ve benzer bir süreci hala arzu edenlerin partisi. Dolayısıyla, bu partinin yöneticilerinin o dönemle ilgili rüşveti kelam kabilinden açıklamalarına kimsenin kanmayacağını unutmamak gerek. Milletimizin üzerinden adeta silindir gibi geçen 28 Şubat zihniyetinin ete kemiğe bürünmüş hali olan CHP'nin değiştiği ya da değişeceği türünden iddiaların insanımızda bir karşılığı yok... Yasakların kaldırılması ile ilgili her girişimi engellemek isteyen CHP'nin, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuruların çocuklarımız bile farkında. Yasakların devamını hedefleyen müracaatlardaki imzaların mürekkebi bile kurumadı, üstelik... İşin ironik tarafı, CHP ile aynı zihniyettekilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti'ye yönelik husumetlerinin esas sebebinin dünya görüşleri ile ilgili olması. CHP, dünya görüşü sebebiyle husumet duyduğu Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti'ye karşı, aynı dünya görüşüne mensup olanları kandırmaya çalışıyor yani... Varlığını milletimizin inanç değerleri ile kavga ederek anlamlandıran CHP'nin, bu değerleri taşıdığı için husumet duyduğu bir yapıya karşı, aynı değerleri paylaşan başkalarını kullanmaya çalışması, çarpıcı. Ama daha da çarpıcı olan, arşivler CHP'lilerin