Manşetten 'uçakları gören var mı' sorusunu soran gazetenin, hemen altta '14 uçak ve 20 helikopterle orman yangınına müdahale edildiğini' aktarması, bize has garabetlerden olsa gerek. Manşetinden görüp görmediklerini sorduğu uçakları haberinde 'gösteren' gazeteyi, normalde okuyucularının tefe koyması beklenir. Kafa karıştırabilmek için uçakların teknik özellikleri ile ilgili detaylarla girmeleri ise, ayrı bir facia. Konuyu döndürüp dolaştırıp THK uçaklarına getirmek ise, bildik numara. Orman Genel Müdürlüğü'nün yangınla mücadelede kullandığı uçak ve helikopterlerin THK aracılığıyla kiralandığı ve bu arada bu kurumun uçaklarının da kullanıma hazır hale getirildiği bilgisini es geçmek, sanırız yeni numaraları. Geçen seneki yangınlarda, THK'nın atıl uçakları için gereken bakımları yaptıracakları sözü veren CHP'li belediyeleri gündeme getirmemeleri, anlaşılabilir. Hizmet yerine 'tanıtım' faaliyetlerine önem veren CHP'li belediyeleri anlayışla karşılamak görevleri... Marmaris'teki orman yangını bir başka alışkanlığın daha nüksetmesine vesile oldu. Vaktiyle ziyaret edip fotoğraf çektirdiği Kızılay deprem çadırlarını görmediğini söyleyebilen Kılıçdaroğlu, bunu fırsat bilerek tekrar sahne aldı. Tepesinden geçen yangın söndürme uçak ve helikopterlerin gürültüsünü bastırmak için sesini yükseltmek zorunda kalan CHP Genel Başkanı, tam o anda uçak ve helikopter yokluğundan dem vurarak, yukardan geçen araçlara bakan çevresindekileri de şaşırttı. Detaylar arasından cımbızla çektiği hususları yalanlar ve mübalağalarla aktarma hususundaki kabiliyeti bilinen Kılıçdaroğlu'nun, orman yangınları ile mücadele konusunda söyledikleri de aynı hesap. CHP'li belediyelerin THK uçakları ile ilgili vaatlerini hatırlaması zaten beklenmezdi CHP Genel Başkanı'nın. Ama orman yangınları ile mücadelenin kendilerine devredilmesi yönündeki talebi,