Bakanlıklar ve ilgili kuruluşların yaptığı açıklamaları siyasi beklentileri açısından 'yeterli bulmayanlar' atraksiyonlarını sürdürüyor. Yaptıklarının ve yapmaya çalıştıklarının herhangi bir karşılığı olup olmadığı, umurlarında bile değil. TÜİK'in açıkladığı enflasyon rakamlarını en azından ikiyle çarpma eğiliminde olanlar malum. Başta CHP ve beraber gözükmek için gayret ettiği irili ufaklı partiler, binlerce personeli olup uluslararası kurallara uygun çalışan TÜİK yerine birkaç kişinin internet üzerinden tespit ettiği sallama enflasyon oranlarını kullanma konusunda kararlı. Bunun sebebi, mevcut haliyle bile can yakıcı olan pahalılığın daha fazla gözükmesinin kendileri açısından daha verimli olduğunu düşünmeleri. Daha yüksek enflasyon rakamları çıkması için dua ettikleri bile söylenebilecek bu güruhla ilgili en çarpıcı durum ise, hayat pahalılığı ile mücadele konusunda herhangi bir fikirlerinin olmaması. Gelişmeleri sürekli olarak izleyen milletimizin, bazı gelişmeler kendiliğinden olsa da saldırıların önemli bir kısmının ülkemizi hedef olarak seçen birileri tarafından tezgahlandığını fark etmediğini düşünmeleri, bir eksiklik. Ama bütün bunlarla ilgili olarak muhalefettekilerin ne gibi çare ve çözümleri olduğu konusundaki soruların cevapsız kalması, asıl mesele. Ülkemize yönelik saldırılara başından beri hiç itiraz etmedikleri gibi, hayat pahalılığı ile ilgili manipülasyonlara da ses çıkarmıyorlar. Bunun sebebi de, saldırıların ardında oldukları artık netleşen patronlarının pahalılıkla ilgili algılar konusunda da devrede olduklarını bilmeleri. Çarpıtılmaya çalışılan oran ve rakamlar sadece enflasyonla ilgili değil elbet. Çeşitli statülerle ülkemizde misafir edilen Suriyelilerin sayısı konusunda mübalağa etmeye düşkün olanların sayısı da epey fazla. Suriyelilerle ilgili olarak devletin açıkladığı 3