Bu ne sevgi!..

AİHM'nin 'bu ne sevgi' denilebilecek şekilde Osman Kavala konusunda yeni bir skandala imza atmasının tam da 15 Temmuz öncesine denk gelmesi, manidar. Ama daha da manidar olan, birilerinin hukuk konusunda ciddi problemler olduğunu iddia ettiği ülkemizle ilgili olarak, Avrupa merkezli borazanların Osman Kavala'dan başka mevzu bulmakta zorluk çekmeleri. AİHM ve Avrupa Parlamentosu'nun durup durup Kavala konusunu gündeme getirmeleri, bu kişiye ciddi bir ümit bağladıklarının göstergesi. Belli ki Kavala, dış mihrakların Türkiye'ye yönelik hesapları açısından önemli bir aktör. Avrupalıların Osman Kavala'yı serbest bıraktırma konusunda bu kadar ısrar etmeleri, belki güvenecekleri başka birileri bulmakta zorlanmalarından. Ancak, meseleyi bu kadar kanırtmalarının, niyetlerini açık etmek manasına geldiğini anlamayışları dikkat çekici. Dışardakilerin, Türkiye'nin eski Türkiye olmadığı ve özellikle de birtakım mekanizmaları istedikleri gibi kullanabileceklerini zannedenleri ters köşe yapmakta ciddi mesafeler aldığının hala farkında olmayışları ne ise... Ama içimizdeki Kavala yanlılarının, Avrupa'nın bu ısrarının fayda yerine zarar getirdiğini kavrama özürlü olmaları, akıl alır gibi değil. İçerideki ve dışarıdakilerin ne düşündüğü kendilerine. Ama Osman Kavala'nın, olup bitenlere bakarak, taraftarlarının içeride kalması için mi yoksa çıkması için mi çalıştıklarına kafa yorması gerek... Sel algıları silip süpürdü!.. Eskisi kadar değil, şükür. Ancak, yedikleri pirzola ve bifteklerin dalda yetiştiğini zannedenler, sosyal medyada Kurban ibadeti ile ilgili inciler saçmayı bayram günlerinde de sürdürdüler. Bu güruhun, Haccın Kurban Bayramı'na denk gelmesi ile ilgili şaşkınlığının halen devam ettiğinin de altını çizmek gerek. İstanbul'da bazı semtleri etkileyen sağanak yağış, vatandaşların zor anlar yaşamasına sebep olurken, sel suları İBB Başkanı