Lezzet dolu Balıkesir

Zeytinyağı, peyniri, kuzusu Balıkesir'i hep yüksek kaliteli malzemeleriyle biliriz. Bu bereketli ilin bize anlatmak istediği çok hikâye, tattırmak istediği çok fazla lezzet var. Geçen hafta piyasaya çıkan, şef Ömür Akkor'un hazırladığı 'Balıkesir Gastronomi Atlası' tüm bu zenginliği gözler önüne seriyor.

Gastronomi adına en dinamik atakları yaparak dikkat çeken illerimizin başında Balıkesir geliyor. Sadece etkinlikle, festivalle geçici şöhretin peşinde değil, araştırmalar ve kitaplarla kendilerini anlatarak gastronomi dünyamızdaki yerlerini kalıcı kılmak hedefindeler. Valilik, belediye, ticaret odası hepsi omuz omuza bu özel coğrafyayı daha fazla insana tanıtmak amacıyla seferber olmuş. En son işbirlikleriyse şef Ömür Akkor ile. Akkor tarafından hazırlanan 'Balıkesir Gastronomi Atlası' bölgenin cevherlerini kayıt altına alan önemli kaynaklardan biri olarak kütüphanelerimizde yerini aldı.
Ketebe Yayınları'ndan çıkan kitap, 170 sayfa.
Geleneksel üretim
Ömür Akkor'a göre bölgeyle alakalı en önemli husus, yerel üreticinin geleneksel üretime devam etmesi. "Ben sabah 5'te uyanıldığını, herkesin ahıra gidip sütünü sağdığını, taze sütten höşmerim, peynir, Balıkesir kaymaklısı yaptığını biliyorum. Kimse çoğaltmaya çalışmıyor, üzerine bir şey daha koyayım, katayım demiyor, her şeyi hakkını vererek üretmeye devam ediyor. Bence en çok onlar hak ediyor yazılmayı.
Başta lokanta kitabı gibi bakılsa da daha çok yerel üreticiyi destekleyen, pazarları ve ürünleri anlatan bir kitap bu" diyerek özetliyor içindekileri ünlü şef. İki yıl süren Balıkesir seyahatlerinde Şef Ömür Akkor'u etkileyenlerin başında şunlar geliyormuş: "Sındırgı'da tohumlarını koruyup, yerli tohumla geleneksel malzeme üretip kendi çevreleri içinde bir döngü kurmuşlar, onu sürdürüyorlar. Balıkesir'in ekmekleri çok önemli ama Dursun bey 'in ekstra ekmekleri var. Mesela soğanı, pırasayı kavuruyor, ekmeğin içine koyuyorlar. Biraz İtalyanların focaccia' sına benziyor. Gömeç, Burhaniye, Edremit... Hepsi zeytinyağı merkezi. Balıkesir'de sabahleyin mutlaka bir Balıkesir tiridi yerim kahvaltıda.
Çorba konusunda müthişler. Her çorba kemik suyuyla yapılıyor. Sahildeki herhangi lokantada çorba söyleyin, şok olursunuz. Kuzuları çok iyi, kuzu kavurma ve kuzudan yapılmış köfteleri çok iyi. Arama motorunda 'Bigadiç'teki kasaplar' diye aratın ve herhangi birine gidin. Kasaptan aldığınız etinizle hemen oracıkta güveç hazırlayıp servis ediyorlar, nefis. Yazın hafta sonu Havran'dan geçerseniz mutlaka bir düğüne rastlarsınız, tanrı misafiri olarak gidip keşkek-nohut- pilav üçlemesini yiyin. Kapıdağ Yarımadası'nı bisikletle gezin. Adanın içinde köy kahveleri ve köy köftecileri var. O köftecilerde soğan doğratsınlar, kafayı yerler, orada o soğanları elma gibi ısırasın geliyor."
Kahvaltısı ve seferberlik çöreği marka oluyor
'Balıkesir kahvaltısı' için yapılan marka başvuruları ve tanıtım atağı oldukça yeni, yakında şehirde bir de Kahvaltı Festivali düzenlenecek. Balıkesir bölgesinin peynir çeşitliliğini, zeytin ve zeytinyağı kalitesini biliyoruz ama bunların yanında adını ilk kez duyduğumuz kahvaltılıklar da gün ışığına çıkarılıp kahvaltı listesine dahil edilmiş. Yokluk zamanlarında, sucuk baharatının taze lor peynirine karıştırılmasıyla hazırlanan fakir sucuğu bunlardan biri. Havran'ın yağlı pidesi, Sındırgı'nın susamlı patatesi, 'keçi bacağı' denen Balıkesir lokması ve coğrafi işaret almak üzere başvurusu yapılan 'seferberlik çöreği' listede dikkat çekenlerden. Savaştepe Sarıbeyler yöresinin seferberlik çöreğinin hikâyesi Milli Mücadele dönemine dayanıyor.