Körfez bize akıyor

Sayın Cumhurbaşkanının körfez ziyareti sadece Türkiye için değil aynı zamanda bölge ülkeleri ve uluslararası siyaset bakımından da son derece önemli etkiler ortaya koydu. Bu ziyaretle adeta Türkiye körfeze çıkarma yaptı. Devletin bütün üst düzey bürokratlarının ve kendi alanında başarılı çok sayıda iş insanının bu ziyarete katılması ziyaretin siyasi iş birliğinin ötesinde çok yönlü ve çok boyutlu ilişkilerin de tesis edilmeye başlandığını göstermesi bakımından ayrıca öneme sahip. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Körfez ziyaretinin Mısır'la tesis edilen ilişkilerin ilerlediği dönemde gerçekleşmesi de dikkate alınması gereken bir durum. Türkiye böylece Doğu Akdeniz havzasında siyasi etkisini arttırırken aynı zamanda Ortadoğu'nun en önemli üç ülkesi olan Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar'la yeni ilişki biçimleri geliştirerek bölgeyi şekillendirmeye başladı. Ama ne oldu da Türkiye şimdilerde böyle önemli adımlar atmaya başladı Bu sorunun iki cevabı var birincisi dünya kaçınılmaz olarak küresel bir kapışmaya doğru giderken ABD, Avrupa ve Rusya Ortadoğu'dan Asya Pasifik'e güç kaydırmak zorunda kaldılar. Bu güç boşluğunu Türkiye'den başka doldurabilecek herhangi bir ülke yok. Bu aynı zamanda Türkiye içinde tarihi bir fırsattır. Ve Türkiye bu fırsatı gayet iyi bir şekilde değerlendirmektedir. Dünyanın başka yerlerinde ve başka tarihsel dönemlerde küresel güçlerin boşaltmak zorunda oldukları alanlarda meydana gelen güç boşlukları doldurulamadığında genellikle şiddet ve kaos egemen olmuştur. Bunu körfez ülkeleri de bilmektedir. Türkiye'nin Ortadoğu ve Doğu Akdeniz havzasında oyun kuracak milli güç kapasitesi mevcuttur. Dolayısıyla önümüzdeki dönem Türkiye ve bölge açısından çok önemli gelişmelere sahne olacak gibi görünüyor. Bu ziyaretin ABD Avrupa ve Doğu hattı için de önemli gelişmeleri tetikleyeceğini göreceğiz. Örneğin Hollanda Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'a uyguladığı silah ambargosunu kaldıracağını açıkladı. Bunu diğer gelişmeler de takip edecek. Sonuçta güneyimizde yeni bir siyasal denklem kuruluyor. Ve bu denklemin baş aktörü Türkiye. Peki körfez ziyaretinde neler oldu Bunu dört başlık altında toplamak mümkün. Yatırım, finans, teknoloji transferi ve siyasal ilişkiler. Aslında siyasal ilişkiler diğer üçünün sonucu olarak da düşünülebilir. Çünkü bugüne kadar çeşitli sebeplerle bozulan ilişkiler körfez sermayesinin Türkiye'ye akmasını da büyük ölçüde önlemişti. Evet Körfez'de petrol ve doğalgaz var petrol ve doğal gaz nedeniyle körfez sermayesi olarak da adlandırılan büyük bir para mevcut. Peki bunun dışında ne var diye bakacak olursak aslında pek de bir şey yok. Mesela yiyecek yok, içecek yok, toplumsal kalkınmayı ve refaha sağlayacak araçlar yok, neredeyse tamamı otoriter rejimle yönetilen ülkelerin her an siyasal