İsveç mi Pisveç mi

İsveç'in Kurban Bayramının birinci günü Kuran-ı Kerim'in yakılmasına ve hakaret eylemlerine maruz bırakılmasına izin veren kararı Müslüman olsun olmasın sağduyu ve vicdan sahibi herkesi derinden üzdü. Türkiye dışında bu eyleme ses çıkaran çok da fazla ülke olmadı ama yönetimleri ses çıkarmasa da dünyadaki Müslüman toplumların üzüldüğünü gördük. Ben de kutsallarımıza yapılan bu alçakça hareketleri lanetliyorum ve nefretle kınıyorum. Bu işin duygusal yönü ama bir de siyasi yönü var ki biraz da onu açıklamak gerekir. Temel soru "İsveç NATO'ya girmek isterken neden onay verecek olan Türkiye'yi tahrik etmek için elinden geleni yapıyor". Bu paradoksu anlayabilmek için büyük resme baktığımızda ABD-İngiltere -İsveç bağlantısını görebilmek mümkün. Aslında İsveç'in Pisveç'çe kutsal değerlere yaptığı saldırılar İsveç'i aşan bir stratejinin parçası, İsveç'te bu oyunun küçük bir piyonudur. Asıl amaç İsveç üzerinden Türkiye'yi NATO'nun uyumsuz üyesi olarak gösterip ülkemiz üzerinde uluslararası baskı kurabilmek. Bunun için İngiliz yayın kuruluşu Reuters de devreye girmiş durumda. Çünkü sadece kutsallara saldırmakla sonuç alamayınca şimdilerde sayın Bilal Erdoğan hakkında yine akla ziyan sinsice haberler üretip Türk devletini Türk halkı ve uluslararası ortamda zor durumda bırakmaya çalışıyorlar. Çamur at izi kalsın. Bakınız tarih 25 Aralık 2022, Reuters'ten yine provakatif bir haber yayınlandı ve Reuters dedi ki 31 Aralık gecesi yani yılbaşı gecesi İçişleri Bakanı sayın Süleyman Soylu, İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu görevden alacak yerine kayyum atayacak. İnsanlarımızın aklıyla adeta dalga geçmeye çalıştılar. Tabi Reuters dediğin kim İngiltere elbette. Reuters'in sözde haberine konu olan olayı ise İsveç ve ABD mahkemeleri inceleyecekmiş. Buyurun size üçlü çete. Yanlış ata oynuyorlar. Çünkü Türkiye'nin dış politikası, NATO ile ilişkileri, Rusya ve doğuyla iş birlikleri ne Reuters'in ne de İsveç'in sinsi ve tahrikkar eylemleriyle şekillenmez. Bunlar hala bizi de kendileri gibi muz cumhuriyeti sanıyorlar. Ancak onların bilmediği veya hala anlamak istemedikleri başka şeyler olabilir. Buyurun açıklayalım. Dünya hızla ve kaçınılmaz olarak üçüncü büyük küresel kapışmaya doğru sürüklenirken NATO'nun her zamankinden daha fazla Türkiye'ye ihtiyacı artmaktadır. Doğuyla ilişki kurabilen istikrar adası tek NATO ülkesi Türkiye'dir. Bu durum ABD tarafından istenmiyor. ABD, ya başta Rusya olmak üzere doğuyla düşman olup bana itaat edersin ya da seni İsveç üzerinden NATO'da yalnız bırakıp huzursuz ederim demek istiyor. İsveç'te Pisveç'çe bu oyunun parçası olmuş durumda. Diğer önemli husus ise İsveç özellikle sözde Ukrayna üzerinden artan Rus tehdidine karşı NATO'ya alınmak isteniyor. Ancak İsveç