15 Temmuz işgal girişimi

15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan olayları TSK içerisindeki bir gurup FETÖ elemanının yaptığı darbe girişimi olarak adlandırmak çok yanlış olur. Maalesef dilimize de yerleşti bu darbe girişimi lafı. Aslında durum darbe girişiminin çok ötesinde Türkiye Cumhuriyeti Devletini yıkmak, yüce milletimizi tarih sahnesinden silmek için kökeni 1960 ihtilaline dayanan sinsi işgal projesinin uygulanmasından başka bir şey değildi. Proje Erdoğan liderliğindeki yüce milletimizin beka refleksiyle yerle bir edildi. Ve sadece FETÖ'cülere değil arkasındaki sayısız emperyalist güçlere de gereken cevap verildi. Ama bitmedi... FETÖ aparatı üzerinden planlanan işgal girişimi neleri amaçlıyordu diye soracak olursak, öncelikle İstanbul'un Vatikanlaştırılması amaçlanıyordu. Şayet bu işgal girişimi başarılı olsaydı zafer kazanan mehdi edalarıyla Pensilvanya'daki meczup mahluk İstanbul'a gelecek ve tahtına kurulacaktı. O yüzden o gece 15 Temmuz Şehitler Köprüsünde Anadolu'dan Avrupa'ya geçişler FETÖ'cüler tarafından durdurulduğu halde Avrupa'dan Anadolu'ya geçişlere engel olunmamıştır. Peki ülkenin geri kalanı ne olacaktı ABD ve taşeronları vasıtasıyla İskenderun'dan Silopi'ye kadar uzanan sınır hattına yakın önemli yerleşim yerlerinde PKK ve DEAŞ'lı teröristler kullanılarak bir iç savaş çıkarılması, böylece DEAŞ'lılarla mücadele bahanesiyle Türkiye-Suriye ve Irak sınırının her iki yanında kantonal özerk PKK bölgeleri ilan edilmesi ve teröristan'ın o gece kurulması amaçlanmıştı. Ülkenin geri kalanı da yirmi beş eyalete bölünecek ve başlarına da yurt dışından birer vali atanacaktı. Görüldüğü gibi o gece 250 şehidimiz ve yüzlerce yaralımız ile beka refleksi gösteren milyonlarca insanımız, ülkemizi bir ateş çukurunun kenarından aldılar. Şimdi bu hainlerin yaptıklarına sadece darbe girişimi demek çok yanlış olur. Elli yıldan fazla geçmişi olan şeytani bir örgütün bitirilmesi öyle beş on yılda olabilecek bir durum değildir. Evet artık PKK ve üç harfli türevleri bitiyor. Artık PKK'nın sonu için zamansal olarak zemin berraklaşmaya başladı. Hedef belli ve yapılacaklar ortada. Ancak FETÖ için aynı şeyleri söyleyemeyiz. Hala dışarıdan ekonomik yardım alabiliyorlar, yeni kripto yazılımlarıyla yüklenmiş bilgisayarlar, cep telefonları dahil her türlü teknolojik destek dışarıdan bunlara veriliyor. Dışarıdan istihbarat ve yönlendirme alabiliyorlar. Tekrar toparlanabilmek için yeniden teşkilatlanma da dahil her türlü taktik imkan bunlara halen sunuluyor. Şu an FETÖ'cülerin yapabilecekleri çok fazla bir şey yok. Ancak halen içimizdeler ve ülkemizin zayıf anını kolluyorlar. Evet hasta olan bir insanın vücudunda direncin zayıflamasına bağlı olarak ortaya çıkan mikroplar gibi, hastalanacağımız günü bekliyorlar. Son yedi yılda FETÖ ile mücadelede çok önemli başarılar sağlandı. Bu şer odakları içimizden temizlendikçe mücadele gücümüz ve milli güç kapasitemiz arttı. Her alanda hızla ilerlemeye başladık. Gelişiyoruz ve güçleniyoruz. Sıra FETÖ'nün kökünü tamamen