Dünya'ya iyi bakıyor muyuz

Geçtiğimiz hafta cuma günü 'Dünya Günü' idi. 22 Nisan Dünya Günü'nde 1970 yılından bu yana iklim değişikliği ve çevre kirliliği gibi konulara dikkat çekmek hedefleniyor. Peki, siz Dünya'nıza iyi bakıyor musunuz Bu yılın teması 'Gezegenimize yatırım yapmak'.Unutmayın, israfı azaltmak, geri dönüşümü artırmak, güvenli gıdayı, temiz suyu, çocukların iyiliğini ve barışı sağlamak hepimizin ortak sorumluluğu. Aslında gezegeni ve geleceği besleme hedefini, sorumluluktan öte, bir zorunluluk olarak görmek gerekiyor. Çünkü biyoçeşitlilik ve iklim krizinin Dünya'daki her canlıyı etkilediği bir dönemdeyiz.Hem gezegeni hep toplumu beslemenin gelecek nesiller için de sürdürülebilirlik açısından öneminin herkes daha fazla farkında olmalı, ben de bunun için tüm gayretimle çabalıyorum. Beslenme, 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi'nin 12'siyle ilişkili. Örneğin, 6 numaralı Temiz Su ve Sanitasyon hedefinin beslenmeyle ilişkisine bakacak olursak, yetersiz beslenenlerin 50'si kötü sanitasyon koşullarıyla karşı karşıya. Bir diğer örnek 12 numaralı Sorumlu Üretim ve Tüketim hedefi. Dünya nüfusunun büyük bir kısmı hâlâ kendi temel ihtiyaçlarını karşılayamayacak düşük düzeyde tüketime sahipken, bir kısmı ise aşırı tüketim halinde. Daha verimli üretim ve tedarik zincirlerinin yaratılmasında, kişi başına gıda atığının yarı yarıya azaltılması da çok önemli rol oynuyor.Su arıtma için bamya yöntemiDünya'mıza iyi bakmak için atılması gereken en önemli adımlardan biri plastik kullanımını azaltmak. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tek kullanımlık su ve soda şişelerinin, plastik atıkların en büyük sebeplerinden olduğunu belirtiyor. Denizlere atılan plastikler güneş ışınlarına, rüzgâra veya dalgalara maruz kalarak mikroplastik denen, gözle görülmeyecek kadar küçük parçalara ayrılıyor. Son dört yılda mikroplastik konusunda önceki 40 yıldan daha fazla yayın yapıldı. Öyle ki plastikleri 'yeni nesil bomba' olarak tanımlayan araştırmalar var. Gizli plastiklerin farkına varmalıyız ve bunu bilincinde olarak hareket etmeliyiz, unutmayın gidecek başka bir Dünya'mız yok. Bu parçacıkların vücudumuzda nereye gittiği, kan beyin bariyerini aşıp aşmadığı tam olarak bilinmese de araştırmalar artık akciğerlerimizde ve kanımızda dahi mikroplastik parçacıklara rastlandığını belirtiyor. Büyük miktarlarda plastik atık çevreye atılıyor ve mikroplastikler artık denizlerden okyanusa, içtiğimiz suya, her yerde karşımıza çıkıyor. Konuyla ilgili olarak yeni okuduğum bir çalışmadan bahsetmek istiyorum. Bamyanın mikroplastikleri temizlemek için bir yöntem olacağını biliyor muydunuz Biliyorum, kulağa ilk başta tuhaf geliyor ama araştırma sonuçları umut verici. Su arıtma tesisleri, su kaynaklarından plastik mikro partikülleri çıkarmak için suya bazı kimyasalları ekleyebiliyor. Ne yazık ki poliakrilamit gibi bazı kimyasallar belirli koşullar altında toksik hale gelebiliyor.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6745275;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6745275;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto',