Doğaya sahip çıkma vakti

Plastik atıkların yalnızca yüzde 14-18'i resmî olarak geri dönüştürülüyor. 2050 yılına kadar denizlerdeki plastiklerin ağırlığının, balıkların ağırlığını geçeceği tahmin ediliyor.Bir haftada tükettiğiniz plastik miktarını hiç düşündünüz mü İngiltere, bu yıl 16-22 Mayıs'ı, "Plastik sayma haftası" ilan etti. Yaklaşık 150 bin kişi, bir haftada ne kadar plastik tükettiğini sayacak. Bu hesaplamanın zorlayıcı olduğunu düşünebilirsiniz; öyle ki plastikler günlük yaşantımızın çoğu alanında yer alıyor. Hafta kapsamında gönüllülere, evlerinde kullandıkları plastiklerin nasıl sayılacağını açıklayan ve plastik atıklarını 19 kategoriye ayırmalarını sağlayan bir paket gönderiliyor ve katılımcılar bir hafta boyunca plastik atıklarını çöp kutusuna veya geri dönüşüme atmak yerine ayrı topluyor. Ardından ise sayım yapılıyor. Şüphesiz ki elde edilecek sonuç plastik kullanımını azaltmaya teşvik edecek. Ülkemizde de bu konuda farkındalığı artıracak uygulamaların yürürlüğe girmesini diliyorum.İlk sıralardayızPlastik atıkların yalnızca yüzde 14-18'i resmî olarak geri dönüştürülüyor ve geri dönüşüme yönelik plastik atığın büyük bir kısmı başka ülkelere gönderiliyor. Bu ülkeler arasında maalesef ilk sıralardayız. Türkiye'ye gönderilen plastik atıkların miktarının 2004'ten bu yana 196 kat arttığı veriler arasında. Avrupa'nın plastik çöpünü en çok alan ülke konumundayız, plastik atık ithalatı ülkemizde 2021 yılında 685 bin ton olarak kaydedilmiş. Bir diğer yandan Türkiye Kıyılarında Atık Analizi Raporu, denizdeki atıklarının yaklaşık yüzde 80'ini plastik torba, plastik şişe ve içecek kapaklarının oluşturduğunu belirtiyor.Bu anlamda Avrupa Birliği'nde yasaklanan tek kullanımlık plastiklerin ülkemizde de yasaklanması, depozito sistemi gibi yöntemler değerlendirilmeli. Önceki haftalarda plastiğin insan sağlığına olan etkisinden bahsetmiştim. Mikroplastikler sadece çevreye zarar vermiyor, havadan, sudan, topraktan vücudumuza girebiliyor.Son araştırmalara göre, mikroplastik denilen küçük plastik parçacıkları akciğerlerimizde, kanımızda bulunuyor. O yüzden plastiğin hem insan hem de gezegen sağlığına olan etkisi göz ardı edilmemeli.var taboolaDivId "";var taboolaPlacement "";if (adServiceConfig.isMobile()) {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_mobile1_milliyet-" 6758438;taboolaPlacement"Mid Article Thumbnails_mobile1_milliyet";}else {taboolaDivId "mid-article-thumbnails_desktop1_milliyet-" 6758438;taboolaPlacement "Mid Article Thumbnails_desktop1_milliyet";}window._taboola window._taboola || ;_taboola.push({ mode: 'thumbnails-mid-a', container: taboolaDivId, placement: taboolaPlacement, target_type: 'mix' });_taboola.push({ article: 'auto', url: 'https:www.milliyet.com.tryazarlardilara-kocakdogaya-sahip-cikma-vakti-6758438' });Plastiğin balıklara etkisiDünya Doğayı Koruma Vakfı (World Wide Fund for Nature-WWF), "Denizlerdeki Plastik Kirliliğinin Denizel Türler, Biyolojik Çeşitlilik ve Ekosistemler Üzerindeki Etkileri" başlıklı raporu, bugüne kadar 2 bin 144 türün doğal ortamlarında plastik kirliliğine maruz kaldığına dikkatleri çekiyor. Peki, ülkemizde incelenen balıkların yüzde 44'ünün midesinde mikroplastik tespit edildiğini biliyor muydunuz Denizlerdeki bu kirlilik, deniz canlıların yaşamını tehdit ederek, biyoçeşitlilik üzerinde tehlike oluşturuyor. 2050 yılına kadar denizlerdeki plastiklerin ağırlığının, balıkların ağırlığını geçeceği tahmin ediliyor.Arılara çok şey borçluyuzDoğadaki her canlının biyoçeşitlilik üzerindeki etkisi çok büyük. Bugün aynı zamanda "22 Mayıs Dünya Biyoçeşitlilik Günü", 20 Mayıs ise "Dünya Arı Günü"ydü. Mayıs ayını ve bu özel günleri, doğa ile ilişkinizi gözden geçirmek, farkındalık sahibi olmak ve harekete geçmek için bir adım olarak görün. Dünya genelinde biyoçeşitlilik kaybının günden güne artıp, son 50 yılda canlı türlerinin popülasyonlarının yüzde 68 azaldığı bilinirken,