Troya ünlü dergide anlatıldı

SMİTHSONİAN dünyanın en büyük müze, eğitim ve araştırma enstitülerinden biri...İlyada'nın üzerinden 3000 yıl geçti Kendilerini bir öğrenme topluluğu ve bir kapı açıcı olarak anlatıyorlar.Smithsonian'ın aylık olarak düzenli çıkardığı derginin son mart sayısında Çanakkale'ye, Troya'ya, yeni açılan Troya Müzesi'ne ve Troya Kazıları Başkanı Prof. Dr. Rüstem Aslan'a geniş yer verdi.Haberi Joshua Hammer kaleme almış, fotoğrafları da Rena Effendi çekmiş.Yazıyı ilgiyle okudum ve elbette böyle bir hazinenin Anadolu'da olması beni çok gururlandırdı.Joshua Hammer yazıya şöyle başlamış."Homeros'un Batı edebiyatının temel eserlerinden biri olan İlyada'yı yazmasının üzerinden yaklaşık 3 bin yıl geçti. Destansı şiir, nazik Kral Priam tarafından yönetilen şehir olan Truva kuşatmasının sona ermesine yakın 52 günü kanlı ve lirik ayrıntılarla anlatır. Efsaneye göre, Priam'ın oğlu Paris, Sparta kralı Menelaus'un karısı güzel saçlı Helen'i ayartarak ve onu Troya Kalesi'ne götürerek savaşı ateşledi. Buna karşılık, Menelaus'un kardeşi, Yunan anakarasındaki Miken'den hüküm süren kralların kralı Agamemnon, Helen'i geri almak ve şehirden intikam almak için Ege'de bir savaş gemisi filosuna liderlik etti. Bu insanlardan ve olaylardan hangilerinin tarihi olduğu sorusu yüzyıllardır bilim adamlarını büyülemiştir. Troya yüzyıllarca süren sözlü geleneğe dayanan destanı, limandaki gemiler arasında, surların içinde ve belki de benim gezdiğim yerlerde gizli... Efsaneye göre tanrı benzeri Akhilleus tarafından yönetilen Yunanlılar, Priam'ın oğlu Hektor ve onun Troya ordusuyla karşı karşıya geldiler. Dövüş törenlerinin heyecan verici betimlemeleri, yakın dövüşlerin dramatik anlatımları, kahramanca ama kusurlu karakterleri, fedakarlıkları, ihanetleri, İlyada binlerce yıl boyunca Batı edebiyatını şekillendirdi. İngiliz aktör ve bilim adamı Stephen Fry, son zamanlarda en çok satan Troy'da şöyle yazmıştı: 'Troya hikayeyesi nesilden nesile aktarılmalıdır. Troy'u kaybedersek kendimizden bir parçamızı da kaybederiz."Schliemann'ın hayali, Troya'nın gerçekleri (Bugünkü yazımı Smithsonian Dergisi'nden Joshua Hammer'in yazısından derleyerek yazıyorum.)YAKLAŞIK 150 yıl öncesine kadar, Troya'nın bir kurgu, Atlantis veya El Dorado gibi efsanevi bir şehir olduğuna yaygın olarak inanılıyordu. Yine de antik çağ boyunca Hisarlık'ı Troya'ya bağlayan bir gelenek vardı. Homeros'un anlattığı olayların yaşanmasından yüzlerce yıl sonra yaşayan klasik Yunanlılar, Hisarlık'ın Homeros'un Troas kentinin yeri olduğuna inanmışlar ve gösterişli bir tapınak, tiyatro ve belediye meclisi binasıyla bir Yunan yerleşimi kurmuşlardı.Modern çağda, Hisarlık'ı Troya'nın yeri olarak öneren ilk kişi, Britannica Ansiklopedisi'nin bir zamanlar editörlüğünü yapan İskoç bilgin Charles Maclaren'di. Ancak Frank Calvert adlı amatör bir arkeologun Türklerin "Kaleler Yeri" dediği Çanakkale Boğazı'na bakan höyüğü keşfetmeye başlaması yarım yüzyıl sürecekti. İlyada'daki zengin ayrıntılar ona Hisarlık ve Troya'nın bir ve aynı olduğunu düşündürdü. Ve Heinrich Schliemann...Schliemann, çocukluğundan beri İlyada ve Odysseia ile büyülenmişti. Kaliforniya'da altın tozu, Rusya'da indigo boya ve Kırım'da karaborsa barut ticareti yaparak bir servet kazandıktan sonra bu tutkusunu finanse ederek 1868'de yola çıktı.Schliemann yerleşim katmanlarını delip geçti, binlerce yıldır yerinde duran