Büyük şehirlerin bir numaralı sorunu trafiktir

8'de evden çıkıp bir buçuk, iki saatte ancak işe gidemeyen sadece ben değilmişim. O kadar çok mesaj gelmiş ki; hep ortak yorumlar...

İzmir giderek kalabalıklaşıyor ve trafik problemi İstanbul'dan beter bir hale geliyor.

Çünkü İstanbul'da yıllar içinde çok alternatif yapıldı.

Çevre yolları, bağlantı yolları, ara geçişler; Marmaray, Avrasya tünelleri gibi çok sayıda alternatif İstanbulluların önünde...

Buna rağmen hala trafik yok mu

Var...

Bunu da hükümetler çözecek.

Her şeyi İstanbul'da yapmayı planlar ve yaparsanız; sonuçta bu trafik yoğunluğu, kentleşmede altyapı sorunları ortaya çıkar.

Nedense uzun soluklu planlar yapamıyoruz.

Avrupa'da 2 milyonu aşan şehir sayısı son derece sınırlı...

Oysa bizde İstanbul 20 milyonun üzerinde; Ankara ve İzmir 5 milyonu geçtiler.

Ne yapsanız, ne kaynak ayırsanız yetmiyor; yetmeyecek de...

Çözümü kaynağında bulmak lazım.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Bölgesel kalkınmayı teşvik etmek, tematik teşvikleri yeniden ele almalıyız.

Her şey İstanbul'da, İzmir'de olursa; herkes buralarda yaşamak ister.

Oysa böyle bir durum Fransa'da, Almanya'da, Avrupa'da yok.

Herkes yaşadığı şehirden mutlu ve istediğini bulabiliyor.

Kast ettiğim marketteki herhangi bir ürün değil.

Bulamazsanız artık internete girip sipariş verebiliyorsunuz.

Sözünü ettiğim sosyal ve iş olanakları...

İzmirözeline gelince...

Kimse kusura bakmasın.

Yapılması gereken birçok proje bir şekilde gecikti, geciktirildi.

Bugün İzmir merkezinde yaşanan trafik sorunu ne sadece yerel yönetimin, ne sadece hükümetin sorunudur.

Bazı çözümleri ortak hareketle bulmak zorundayız.

Sade bir vatandaş olarak bunu söylüyorum.

Ve bana gelen mesajlardan bu isteği ve beklentiyi anlıyorum.

Çevre yolunu yapın.

Körfez geçiş projesini de yapın.

Metronun alanını genişletin.

Tramvayı güneyde Urla'ya doğru, kuzeyde Sasalı, Menemen'e doğru uzatın.

İZBAN'ın bekleyen sinyalizasyon yenilenmesini bir an önce yapın.

Bunlar olmazsa İzmir de rahatlamaz, en baştan söyleyeyim.

Madem yumruk sıkma değil

el sıkma dönemine girdik

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Madem siyasette ılımlı bir rüzgar esiyor.

Kimine göre yumuşama, kimine göre makule doğru bir eğilim var.

Ki bana göre makulü aramak daha doğru bir tanımlama...

O zaman şu fotoğrafa da bakalım.

İzmir Büyükşehir'de CHP Genel Merkezi'nin ve Genel Başkan Özgür Özel'in tercihi Cemil Tugay'dan yana oldu.

Tugay da mücadeleden birinci çıkıp başkan seçildi.

Beni takip edenler bilir.

Gazeteci olarak herkese eşit mesafede durmaya çabalarım. Her siyasetçiye, her partiye de...O zaman bana "doğruya doğru, yanlışa yanlış" deme şansı kalıyor.

Geçen gün Tunç Soyer'in Barselona'da katıldığı bir Avrupa Konseyi paylaşımını gördüm. Adaylık sürecinde Özgür Özel ile Tunç Soyer arasında soğuk bir rüzgar esmişti.

strong class'read-more-detail'Haberin Devamı

Siyaseten bilemem ama insan ilişkileri ve Türkiye'nin yararına olduğu zaman şöyle düşünüyorum.

Hangi görüşten, partiden veya sivil toplumun bir kesiminden olursa olsun; herkes kazanılmalı ve ülkenin geleceği için süreçlere katılmalı.

Tunç Soyer EXPO Türkiye Genel Sekreterliği yaptı. Seferihisar'ı Citta Slow (Sakin S?ehir) hareketinin içine soktu. I?talya'da bulunan Dunya Sakin S?ehirler Birligi'nin Genel Bas?kan Yardımcısı oldu.

Avrupa Konseyi Bölgesel Yönetimler Meclisi Başkanlığı yaptı.