Spor sadece spor olmaktan çoktan çıktı

GÖZTEPE'nin ve Altay'ın kalan dokuz maçına baktım.Göztepe'nin fikstrü Altay'a göre biraz daha zorlu gözüküyor. Önemli olan paniğe kapılmadan, soğukkanlı kalarak ve çalışarak bu dönemi atlatmak...Göztepe'nin de, Altay'ın da oyuncu kadrosu ve kalitesi bunları yapmaya müsait. Yeter ki isteyelim, bütünleşelim ve inanalım.Ben sporu sadece spor olarak görenlerden değilim. Bir kentin gelişmesinde, büyümesinde, değişiminde sporun itici gücü var.Tıpkı sanat gibi birleştiren bir özelliği de var.Üstelik artık büyük bir endüstriden ve ekonomiden de söz ediyoruz.Belki pandemiden dolayı tam hissedemedik.Ama dolu tribünlerin olduğu dönemlere denk gelseydi; kente yaptığı katkıyı, sosyal hayattaki canlılığı çok daha güçlü hissederdik.İki İzmirli kulüp yıllar sonra buluştu.Ve bu büyünün bozulmasını inanın istemiyorum.Bakın Göztepe'nin ezeli bir rakibi var; Karşıyaka...Karşıyaka da bulunduğu yere hiç yakışmıyor.Ben Göztepelilerin Karşıyaka'yla o eski rekabeti aradığını düşünüyorum.Karşıyakalılar için de Göztepe'yle oynadıkları maçlar herhalde çok ayrı bir yerde...Bu tatlı rekabet kenti de canlı tutuyor, insan ilişkilerini de...O yüzden spora, futbola 90 dakika gibi bakmayalım.Hele İzmir gibi profesyonel sporlar kadar amatör sporları destekleyen bir kent çok az bulunur. Seyreden kadar spor yapan bir kentin havası da farklı oluyor.Sadece Göztepeliler ve Altaylılar değil; bütün İzmir kalan son 9 maçta iki takımımızı desteklemelidir.Çünkü çok iyi biliyoruz ki; Süper Lig'e çıkış Süper Lig'de kalmaktan çok daha zor.Bir alt lige düştüğünüzde gelirler de, tribünlere olan ilgi de azalıyor.Sadece takımlar değil, şehir de küme düşüyor.Böyle bakalım ve takımlarımızın yanında olalım.Herkes Fenerbahçeli Arda Güler'i konuşuyorBEN de keyifle izledim Arda'yı...Ve içimden Anadolu'daki birçok yetenekli genci geçirdim.Bizler milyon dolarları yabancı oyunculara verirken acımıyoruz da; bu gençlerin yetişmesi için gerekli olan altyapı yatırımlarına kaynak ayırırken bin kere düşünüyoruz.Eğitimde mutlaka reform yapmalıyız.Meslek liselerine ne kadar ihtiyacımız varsa spor okullarına da o kadar ihtiyacımız var.Sporda başarılı olmuş bütün örnek ülkeler ve uygulamalarda spor okullarını görüyoruz.Gençlerimiz spor yaparken okumalılar, okurken nasıl spor yapacaklarını düşünmemeliler.İşte o zaman kalıcı başarılar gelebilir.Yabancı oyunculara elbette karşı değilim.Bir Hagi, bir Alex'i izlemek büyük keyifti.Kaç tane Hagi ve Alex geldi ki Türkiye'ye...Ama Ardalar içimizden çıkabilir.Bizim çocuklarla aldığımız başarılarla gururlanalım.Ancak onların kariyer planlamalarını da işte bu spor okullarıyla birlikte yapalım.Tilbe'yi eleştiriyorum amagerçekleri de konuşalımŞARKICI Yıldız Tilbe, sokakta yaşayan saldırgan köpek grupları için 'Zehirli et verilsin hepsi gebersin' dedi ve Türkiye yıkıldı. Zaten olacak iş değil...Sonra Tilbe çıktı ve özür diledi, dedi ki; "Hayvanları seviyorum ama insanlara zarar vermesinler. Uysal olanlar korunsun! Zehirlemek yanlışsa iğne ile uyutulsunlar..."Tabii tepkiler daha da arttı.Hayvan