Sanal hayatta Meryem Ana ismi bile alınmış

ARADA yazıyorum çünkü dijital dünyada ilginç gelişmeler oluyor. Bir yandan öğrenmeye çalışıyorum, bir yandan da bu eko sistem içinde neler yapabileceğimi çözmeye çalışıyorum.Metaverse yakın zamanda duyduğumuz bir kavram ama hayatımıza hızlı bir giriş yaptı.Geçen gün AK Parti MYK toplantısında da Metaverse konuşuldu.Yurtdışından yatırımcılar Meryem Ana Tapınağı gibi önemli müzeleri satın almışlardı. Bu gerçekten gelecek için önemli bir konu...Meryem Ana alınmışsa Anadolu'daki birçok ören yeri de alınmış olabilirdi. Sanal ikinci hayat olarak da bilinen Metaverse'un siyasetin gündemine girmesi bana önemli bir adım gibi geldi.Çünkü siyaset o kadar çok geçmişe takılmış durumda ki...Yıllardır içinden çıkamadığımız konular var ve maalesef bir adım bile ileri gidemiyoruz.Sosyologlar bütün dünyada siyasetin toplumun gerisinde kaldığını söylüyor.Kısmen ben de katılıyorum.Örneğin metaverse, kripto paralar, blockhain teknolojileriyle ilgili yasal bazı düzenlemelerin yapılması planlanıyor.Bu yasaklar üzerine değil tamamen piyasa düzenleyici olarak yapılmalı. Çünkü giderek büyüyen bu eko sistemin önüne geçmek artık mümkün değil.Bu arada siyasetin gündemine giren bu alan özel sektörün de konuşmaları arasında olmalı.Meryem Ana için duyduğumuz endişe kendi şirketleriniz için de olabilir.Acele etmenizi, bu konuda uzmanlara danışarak aksiyon almanızı öneririm.Siz iletişime nasıl bakıyorsunuzİLETİŞİM, medya, kısacası algıyı yönetmek artık düşündüğünüz gibi kolay değil. Eskiden klasik medyayı takip etmek yeterli sayılabilirdi. Ama bugün dünya çok başka bir yerde...Gazeteler hala gündemi belirleyen en önemli medya organı... Ama gazeteleri tamamlayan televizyonlar, radyolar, internet siteleri ve sosyal medya var. Sosyal medya da giderek çeşitleniyor. O yüzden şirketlerin de bu yeni dünyaya göre yapılanmalarını yeniden gözden geçirmelerini öneriyorum. Bizde şirketlerin büyüklüğüne göre basın danışmanı, iletişim danışmanı ya da kurumsal ilişkiler direktörlüğü artıyor. Hepsi elbette önemli bölümler... Ancak bu yeni dönemde bu görevlerde bulunan kişilerin yönetim kurullarında olmalarında fayda var. Ya da sadece bu alana bakan yönetim kurulu üyelerinin atanmalarını fayda görüyorum. Çünkü iyi bir şey olduğunda şirketlerin hanelerine olumlu şeyler yansıyor. O dönemlerde herkesin yüzü gülebiliyor. Ama aksi bir durumda şirketlerde ne yapılacağını bilen az kişi oluyor. İletişim kazalarını önlemek, yönetmek ve mümkünse durumu şirketin lehine çevirmek ayrı bir profesyonel dokunuş istiyor. Ben olsam böyle yapardım. Sokağa mama bırakarakhayvan dostu olunmazTÜRKİYE'de ilk aşı olanlardan biriyim. Deneyimlerimi sık sık yazdım. Aşıların beni koruduğunu biliyorum. Yakın çevremde aşı olanlarla olmayanlar arasındaki farkı da gözlemledim. Bu arada o kadar çok bilimsel makale okudum ki... Herkes gibi ben de yüz gram doktor oldum diyebilirim.Tabii ben bunları yazınca aşı karşıtları beni topa tuttular. Olabilir...Eleştirilere alışığız.Galiba