"Yeni anayasa" oltası

Seçim sonrası "iktidar cephesi"nin uğradığı mağlubiyeti ve milletin ağır bedelini ödediği ekonomik çöküşü karambola getirme hesaplı sun'i gündemlerden biri de "yeni anayasa."

Öncelikle Anayasanın 153. maddesine göre "kararları kesin olan" AYM'nin "yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri kesin olarak bağlayan kararları ile 90. maddesinde Meclis'in taahhüd ettiği "uluslararası sözleşmeler"in başında gelen AİHM'in "hak ihlâli" kararlarını uygulamayan iktidardakilerin "yeni anayasa" çıkışı dikkat çekici.

Millet irâdesinin temsilini korumakla yükümlü AKP'li Meclis Başkanı'nın, seçilmiş milletvekillerinin "tutuklanması"na dair AYM ve AİHM kararlarının gereğini yapmak yerine, kendinden menkul "seçimlerde halk bize 'yeni anayasa' görevini verdi" ifadesiyle başladığı "yeni anayasa" turunun hiçbir ciddiyeti yok.

Belli ki her yönüyle kaybeden "tek kişilik Saray yönetimi", "diyalog ve yumuşama" algı operasyonu perdesinde bir yandan ülkeyi sürüklediği kutuplaştırma vahametinden sıyrılma oyunu oynarken, diğer yandan "yeni anayasa" paravanıyla denge-denetim ve kontrol mekanizması olmayan "tek kişilik rejim"i ve otoriterliğini daha da tahkim peşinde.

ÖNCE "TEK KİŞİLİK OTORİTER REJİM"İN TASFİYESİ

Daha "görüşmeler" başlamadan iktidar mahfillerince "ilk dört maddenin korunacağı ve 1921 Anayasasının referans alınmayacağı" teminatının verilmesi ve müzâkere edilecek konuların başında Cumhurbaşkanı'nın Almanya dönüşü havada akredite gazetecilere söylediği ve bazı Saray yorumcularının sürekli gündemde tuttukları "yüzde 501"in yerine cumhurbaşkanının "401"le seçilmesinin mevzubahis edilmesi bunun ikrarı.

Anlaşılan Anayasanın bile bile çiğnenmesiyle üçüncü kez aday olan Erdoğan'ın dördüncü kez adaylığına zemin hazırlanıyor.

Alây-ı vâlâ ile çıkarılan her "yargı reformu paketi"nden sonra temel hak ve hürriyetlerin daha da kısıtlanmasında olduğu gibi "yapısal reformlar" perdesinde yeni ilâve vergilerle fahiş zamların dayatılmasının, kamu kaynaklarını yandaşlara hortumlatmanın, hoyratça israflara "yasal kılıf" geçirmenin katakullileri aranıyor.