Felâket, siyasi propagandayla perdeleniyor

Türkiye'nin görünür gündeminin gölgesinde kalan gerçek gündemindeki ahlâkî erozyonun "muhafazakâr" iktidarda daha da derinleşip yaygınlaşması, Küresel Organize Suç endeksinin 2023 raporunda Türkiye'nin BM üyesi 193 ülke arasında "on dördüncü", Avrupa'da ise "birinci" olması ile vahameti ele veriyor.

Zira "suç skoru"na dair rakamlarla öncelikle uyuşturucu, insan ticareti ve kaçakçılığı ile bir "narko devlet" haline gelmiş. Eroin ve kokain başta olmak üzere her yıl başta Kolombiya ve Panama olmak üzere Güney Amerika'dan limanlara gelen -sahipleri gizlenen- tonlarca uyuşturucu trafiğiyle tescilleniyor.

Son 20 yılda Türkiye nüfusu yüzde 26 artarken aynı dönemde suç oranında yüzde 400 artış gerçekleşmesi, özellikle uyuşturucudan kaynaklanan hırsızlık ve adam öldürme suçlarındaki yüzde 600'lük artış dehşeti ifşa ediyor.

Ele geçirilen esrar, eroin, bazmorfin, afyon, asetik anhidrit, captogon, ecstasy hapı, uyuşturucu hapları, uyuşturucu ve kötü madde tâcirlerinin Türkiye üzerindeki ticaret hacmi ve parekende satışları felâketin boyutlarını gösteriyor.

YÜZDE 400'LERE VARAN UYUŞTURUCU, İÇKİ ARTIŞI...

Dünyada yakalanan uyuşturucunun piyasadakinin ancak yüzde 20'isini bulduğu vakıasıyla, eroine ulaşmanın sigara almaktan bile kolay olduğu nazara alındığında, Türkiye uyuşturucu ticareti ve kaçakçılığında "transit ve hedef ülke" durumuna düşürülüp "gri liste"ye alınmış.

Keza alkol ve madde bağımlılığının Türkiye'de bir "büyük belâ" haline geldiği ve yüzde 133 ile 400 arasında artan içki üretimi ve tüketiminin boyutları, AKP iktidarında Türkiye'nin otuz yaş altındaki "genç yaş uyuşturucu ölümleri"nde AB ülkeleri arasında birinci sıraya çıktığı, iktidardakilerin söylemlerinin aksine uyuşturucu kullanımının arttığı resmi rapor ve araştırmalarla ortada.

Yeşilay ve Tüketiciler Birliği araştırmalarına göre, Türkiye'de alkole başlama yaşı 11'e kadar düşmüş. İlköğretimde en az bir kez alkol kullananların oranı yüzde 15'i aşmış. Ortaöğretim ile üniversiteliler arasında alkol kullanma sıklığı yüzde 50'lere varmış.

BM'nin Dünya Uyuşturucu ve Alkol Raporuna paralel olarak, Türkiye Psikiyatri Derneği'nin alkollü içki araştırmalarında, öğrencilerin beşte biri sigara ve alkol kullanmış.