Metafizik diyalektik

Hayat karşıtlıklarla akar. Mesela bir bakarsınız, magazinler 'aşk' diye yanar. Hormonal bağlantılar fotoğraflanır. Öte yandan 80 yaşında bir ihtiyar delikanlı, karısının saçlarını bir papatya demeti gibi okşar da aşkın ne olduğunu doğrular. Her gözyaşı da inci değildir. Geçmişte bir kadın görmüştüm, bir arsa pazarlığında ağlamıştı. "Ah benim amcam, nihayet arsasını sattı, kanser tedavisi görüyor, ah benim amcam!" diye. Sonra anlaşıldı ki arsayı kazık fiyata kakalamışlar, adam da kanser değilmiş. Kadının komisyonuymuş kazığın yarısı! Bir dolandırıcının sevinç gözyaşları... Onu diyorum. Hayat tuhaf zıtlıklarla dalgalanır. Mühim kelimelerin esası, geveze madrabazlıklarla saklanır. Birey kelimesi böyledir mesela. Bir tarafta bireye tanrı muamelesi yapılır. Seküler bir dünyadır, kişisel gelişim filan, farkındalık şeyleri. Birey diye bencilliğin, aç gözlülüğün felsefesi yapılır. Seküler diye bir şey yoktur aslında, Makyavel'dir gizli tanrıları, revizyonist bir Hristiyanlığa yamanır... Birileri de çıkar birey yoktur, 'biz' vardır diye kılıç kuşanır. Halbuki sürü psikolojisi insana uymaz, o kişi mutlaka gider terapistlere dadanır. Oysa Allah insanlık ailesiyle teke tek konuşur. Ona halifem der. Temsilcim der de her insanı, sen eşrefi mahlukatsın, diye şereflendirir. Allah'tan başka kimsenin önünde eğilmeyene eşsiz bir parmak izi kadar 'Özgür İnsan' denebilir. Göz izi de böyledir. Ondandır bizim bilgelerin dilinde hakka giden yol her birey için başka başkadır. Ve yollar, her kendini bulan insan için göz göz değişir. Vahilerin ve peygamberin izlediği yola ram olanlar daima biriciktir. Bu anlamda birey kelimesi ışıklanır. Biricik ile bireycilik arasındaki karanlık dipsiz kanyon böylece gözler önüne serilir. İnsan tekine duyulan büyük inanç tek Tanrı fikrini kaybetmişler için hikâyedir. İnsanı yüzlerce yıl köle yapanlara, kadınların orasını burasını sergilemesine mükemmel birey adını takanlara ancak bu dünyanın karaborsasında 'özgür' denir. Özgürlük, birey kavramları münafık anlamlarıyla şu 21. Yüzyılda sürüklenmektedir. Bir kavramın anlamı üstünden dünya ikiye bölünür. Rahmani olanın peşinde olanlarla her kavramı şeytani zıddıyla ananlar arasındaki savaş bence asıl sınıf savaşıdır. Sınıflardan biri içindeki hayvani nefsi terbiye etme peşindekilerdir. Diğeri insan ruhundaki itibarlı kavramları balta girmemiş ormanların yırtıcılarıyla değiştirir. Savaş, insan kılığında yırtıcılarla, nurlu insanlar arasında sürmektedir. Işıklı insanlara bizim topraklarımızda insanı kâmil denir, velî denir, ermiş