İmamoğlu'nun damatla karşılaşması böyle bitti

Kelimeler dünyayı değiştirir mi Hayatta karşılığı varsa, doğru zamanda söyleniyorsa tabii değiştirir. Yalnız senin sözün yetmez. Tarihin de kelimelerin dönüşümüne hazırlık yapması gerekir.Hatırladınız mı Beykoz'da, NUN Vakfı'nın açtığı okuldaki imar krizini yazmıştım. 3 Ekim 2014 tarihli Resmi Gazete'de, Cumhurbaşkanı'nın damadı Berat Albayrak, ağabeyi Serhat Albayrak ve Sabah-ATV'nin sahibi Ömer Faruk Kalyoncu'nun bu vakfın kurucuları olduğu yazıyordu.Beykoz, Dereseki Mahallesi, 8 pafta, 355 ve 356 No'lu parsellerde vakfın bir arazisi vardı. Daha önceki dönemde de İBB Meclisi'nde, buraya yapılacak okul inşaatı reddedilmişti. Gelgelelim, 2015 yılının mayıs ayında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın devreye girmesiyle, burası "özel eğitim tesisleri alanı" ilan edilmişti. Böylece inşaat yasal statüye kavuşmuştu.Devamını da anlatmıştım. Bu arazilerin yanında, 360 No'lu parselde İBB'nin Kiptaş AŞ'sine ait bir arazi vardı. NUN Vakfı, orman statüsündeki bu araziyi de kiralamıştı. 1 Aralık 2018 tarihli sözleşmeyle, 267 bin 858 metrekarelik dev arazi, üç parça halinde ve toplamda aylık 19 bin 120 liraKDV bedelle, en az 49 yıllığına kiraya verilmişti. Bu bedel, pek çok kişiye göre oldukça ucuzdu.İBB'nin el değiştirmesinin ardından müfettişler olaya el koymuştu. Hem NUN Vakfı'nın kendi mülkü olan araziye hem de kiralanan araziye dair inceleme raporu yazdılar. Raporları daha önce anlatmıştım. İBB, NUN Vakfı'nın kendisine ait arazide, taban alanında 432 metrekare, toplamda ise 1506 m2 fazla inşaat yapıldığını tespit etmişti. Bunun yanı sıra müfettişler, İBB'den kiralanan orman statüsündeki arazide de imar mevzuatlarına ve orman kanunlarına aykırı binayapı yapıldığını söylüyordu.Müfettiş raporlarının ardından İBB, Beykoz Belediyesi'ne yazı yazmış, her iki arazi için de gereğinin yapılmasını istemişti. Öte yandan savcılığa da suç duyurusunda bulunmuştu.Bunları somut müfettiş raporuna dayanarak aktardığım yazıların ardından başıma neler gelmedi ki NUN Vakfı "yok öyle bir şey" diye açıklama yaptı. Cumhuriyet'e yapılanlar yetmedi, RTÜK'e başvurarak, olayı anlattığım Halk TV'ye ceza bile kestirdiler.BAKANLIK PLANI DEĞİŞTİRDİCumhuriyet'te 1 ve 4 Kasım'da hadiseyi anlatmıştım. Üç ay bekledim. Acaba arazide neler oldu Kim haklı çıktıBeykoz'da yaşayanlar, arazide bir hareket olduğunu söylüyordu. Yolum Beykoz'a düşünce yanıt arayayım dedim. Açıkçası ben de şaşırdım.Meğer İBB müfettişlerinin raporlarında yazdıkları, hem Beykoz Belediyesi hem de hükümet tarafından kabul edilmiş. Kriz de "mevzuat vakfa uydurularak" diyelim, çözülmüş.Nasıl mıBeykoz Belediyesi, NUN Vakfı'nın kendisine ait olan arazideki imar hataları için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile yazışmış. Belediye, tabiri caizse "şimdi ne olacak" demiş. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da oturup konuya bir çözüm üretmiş. NUN Vakfı'nın arazisindeki fazla inşaat sorununu çözecek şekilde, arazideki imar planını değiştirmiş. 26 Ocak'ta Bakanlık'tan olur alan plan değişikliği, "1 No'lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 109. maddesi uyarınca" onaylanmış. Böylece inşaat imara uymayınca, imar inşaata uydurulmuş. Nun Vakfı'nın kendi arazisi için böylece sorun çözülmüş.Gerçekten de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın sayfasına girdim. Bakanlığın kamuoyu duyurularının arasında, sorunu tam da söylediğim gibi çözdüğünü gördüm. Nitekim Beykoz Belediyesi de İBB'ye yazdığı 2 Şubat tarihli yazıda "plandaki