Seçimler ve sahte demokratlar

Partilerin, Yüksek Seçim Kurulu'na milletvekili aday listelerini vermelerine çok az bir süre var. Asıl kızılca kıyamet, aday listeleri açıklandıktan sonra kopacak. Kızıp başka partiye çalışacağını söyleyen, listede adını göremeyince dün kapısında beklediği, övgüler düzdüğü, gözüne girmek için kırk takla attığı genel başkanına hakaret eden, aday gösterildiği sırayı beğenmeyip genel merkez yönetimine karşı bayrak açan çok siyasetçi göreceğiz yarın. Az kaldı...Siyasetçilerimizin çoğunluğunda ideolojik berraklık, politik tutarlılık, kavramsal bilinç, ilkeli davranış olmadığını biliyoruz. Farklı partilerde de olsalar hem ulusal düzlemde hem de yerel yönetimlerde hemen kişisel çıkar ortak paydasında buluşuveriyorlar. Örneğin, dilinden vatan, millet, bayrak, Kuran, ezan düşmeyen sağcı siyasetçi, tüyü bitmemiş yetimin hakkı yenince, ihalelerde rüşvet çarkı işleyince, birkaç büyük holding kamu kaynaklarını hortumlayınca, dut yemiş bülbüle dönüyor. Örneğin, dilinden devrim, sosyalizm sözünü düşürmeyen solcu siyasetçi, ağzına emek, sınıf, sömürü, kamuculuk, antiemperyalizm kavramlarını almadan, etnik ve mezhepsel temel üzerinde, hemşericilik temelinde siyaset yapıyor. Parti değiştirmekten başı dönen siyasetçileri de unutmuyoruz elbette. İlkesiz ittifaklara, kişiliksiz siyasetçilere, kimliksiz partilere sahibiz maalesef. TBMM'de antiemperyalist diyeceğimiz, ABD'ye karşı açıktan, usulden ve esastan kafa tuttuğuna tanık olduğumuz, NATO'ya karşı cepheden tavır alan, Avrupa Birliği'nin